65 yaş dayatması neden? Akıl yaşta mı başta mı?

Aziz Dağtekin Yazdı

Kanunlarımız ile acımasız hayat o kadar tuhaf ki anlamak bazen çok zorlaşıyor. Yaş 65 üstü olunca kanunlarımız bile hor görüyor. Mesela bir devlet dairesinde işiniz varsa akli melekeniz yerinde mi diye rapor getirin der. Oysa çizgiler, yüreklerimizde değil, yalnız alınlarımızda belirir. Çünkü insanın ruhu hiçbir zaman yaşlanmak bilmez hep kendisini genç his eder.

Mizacımız, tecrübemiz ve irademiz ne olursa olsun, her yaşın kendisine has bir güzelliği vardır. Tabii ki kanunlar nezdinde değil. Çok tuhaf değil mi sizce. Bir düşünün kanun yapıcılar, devleti yönetenlerin çoğu 65 yaş üstü. Noter de bir vekalet verecek olursanız 65 yaş üstü bireylerin akli melikelerinin yerinde olup olmadığına dair rapor isterler. Hay hay çok güzel.

Peki, bu kanun yapıcılar, yargıçlar, savcılar, doktorlar adını sayamadığımız birçok meslek erbaplarından akli melikelerinin yerinde olup olmadığına dair rapor isteniyorlar mı acaba? Bunu çok düşündüm ama cevap bulamadım. Evet her yaşın kendine has güzellikleri var. Bu ayrıcalık niye? Bunu anlamaktan zorlanıyorum. Bize göre, gençlik ilkbahar gibidir, yaşlılık ise, kışa benzer. Öyle bir kış ki, arkasından hiç bahar gelmez ama bunun aklimelikelerle ilgisi yoktur.

Konfüçyüs bir sözünde yaş ile ilgili derki, ”On beş yaşımda kendimi öğrenmeye verdim; otuz yaşında irademe sahip olabildim; kırk yaşında seziş yoluyla her şeyi kavradım; yetmiş yaşımda doğru olan şeylere zarar vermeden kalbimin isteklerini yerine getirebildim.”

Konfüçyüs’ün de dediği gibi, bırakın artık 65 yaş üstü bireyleri hastane kapılarında süründürmeyi. Eğer 65 yaş ve üstü bireyler tehlike ise, o zaman insanları niye 65 yaşında emekli ediyorsunuz? Niye 65 yaş üstü olanları milletvekili seçtiriyorsunuz? Niye 65 yaş üstü bireyleri Cumhurbaşkanı, TBMM başkanı, hakim, savcı, genel kurmay başkanı gibi önemli görevlerle görevlendiriyorsunuz? Madem ki 65 yaş üstü bireyler potansiyel akli dengesi bozuk bireyler o zaman niye 65 yaşındaki bireyleri belediye başkanı seçtiriyorsunuz? Yüksek seçim Kurulu bunların bizi üstün akıl ile yöneteceklerine dair kanuni zorunluk olarak “akli melikeleri yerindedir” diye rapor isteyebiliyor mu? Cevabını siz bulun!..

Kişiye ve makama göre kanun yapılıp uygulanmayacağına göre, 65 yaşındaki bir birey noterde bir yakınına vekalet vermeye kalkıştığında “akli dengesi yerindedir” diye rapor istenmemesi gerekir. Keza bir borçlu, borcunu ödememek için akli dengesi yerinde değil diye rapor alıyor borç ödemekten kaçınabiliyor. Bunun akılla ilgisinin olmadığını,  kanun yapıcılarının boşluğundan ve çifte standartından kaynaklandığını düşünüyorum. Oysa yaş da sevgi gibidir; saklanamaz. Saklansa da fazla yaşamaz.

Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek istermiş. Yetmiş yaşına gelince yine dünyayı değiştirmek istermiş ama yapamayacağını bilirmiş!.. Biliriz, yaşlılık, bütün hastalıkların limanıdır. Önemli olan bir omuza yaslanmak değil; o omuzda yaşlanmaktır. Yeni anayasa yapıcılara, kanun çıkaranlara önemle duyurmak isteriz. Akıl yaşta değil baştadır. Bu böyle biline…

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

2. “Çiftlik Bank” vakasında 50 milyon liralık hindi çiftliği vurgunu!

Kamuoyunda ‘Çiftlik Bank’ dolandırıcılığı olarak bilinen olayın bir benzeri Ankara’da yaşandı. Bir kamu kurumunda memur …

Bir yanıt yazın