ABD’nin İsrail Büyükelçisi Friedman, ülkesinin Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak kabul etme ve Suriye toprağı Golan Tepeleri’nin İsrail’e ilhakını tanıma adımlarının ardından, ABD yönetimi için bir sonraki hamlenin işgal altındaki Batı Şeria olduğunu açıkladı.
Batı Kudüs’teki bir konferansta konuşan ABD’li Büyükelçi David Friedman, İsrail’in Batı Şeria, Gazze ve Golan Tepeleri’ni işgal ettiği 1967 savaşına işaret ederek, “İsrail’e geldiğinden bu yana Altı Gün savaşından sonra askıda kalan meseleleri düzeltme konusunda yardımcı olmak için ABD ve İsrail yönetimiyle birlikte çalıştığını” dile getirdi.
“Büyük öneme sahip 3 mesele var. Birincisi, Kudüs’ün durumu. İkincisi Golan Tepelerinin durumu. Üçüncüsü, “Yahudiye ve Samarya Bölgesi’nin” (Batı Şeria) durumu.” diyen Friedman, ABD’nin birinci meselede Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” kabul edip büyükelçiliğini buraya taşıma, ikinci meselede de Golan Tepeleri’nin İsrail’e ilhakını tanıma gibi adımlar attığını söyledi.
“Yahudiye ve Samarya Bölgesinin durumu, bu meselelerin en zor ve en karmaşık olanı. Çünkü bu bölgede çok sayıda Filistinli yaşıyor.” ifadesini kullanan Büyükelçi, Washington yönetiminin “bu meselenin çözümü için görüşünü ortaya koyacağını” belirterek, ABD’nin İsrail-Filistin sorununun çözümü için hazırladığı ve “Yüzyılın Anlaşması” olarak isimlendirilen plana işaret etti.
Konuşmasında Batı Şeria ifadesini kullanmaktan kaçınan ve ısrarla bu bölge için İsraillilerin isimlendirdiği şekilde “Yahudiye ve Samarya” diyen Friedman, 1967 savaşında “İsrail’in Batı Şeria’yı Ürdün’den geri aldığını ve Ürdün’ün bu bölgeyi 19 yıl işgal ettiğini” ileri sürdü.
ABD’li Büyükelçi şöyle devam etti:
“Soru şu: Bu toprakları talep etme hakkı kimin? Birleşmiş Milletler’in orada dini ve tarihi haklarını tanıdığı İsrail’in mi yoksa 19 yıl orada illegal bir şekilde kalmış Ürdün’ün mü? Ya da birinci dünya savaşından sonra bu topraklardan el çeken Osmanlı imparatorluğunun mu? Cevap gerçekten çok açık. Bu bölgede kalma hakkının Yahudilere ait olduğu gerçekten çok açık.”
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini artık “yasa dışı” görmedikleri yönündeki açıklamasının, bu bölgeyle ilgili sorunu çözmediğini ancak işleri yoluna koyduğunu öne süren Friedman, “Yahudiye ve Samarya’da 2 milyondan fazla Filistinli yaşıyor. Biz de hepimiz onların barış ve onur içinde yaşamasını isteriz. Bunu gerçekleştirme konusunda da kararlı davranırız. Ancak Pompeo, açık bir şekilde Yahudiye ve Samarya’da yaşama hakkının Yahudilere ait olduğunu belirtti.” diye konuştu.
ABD’li Büyükelçi “Yüzyılın Anlaşması’nın” detaylarına ilişkin ise bilgi paylaşmadı.
Pompeo, Kasım 2019’da yaptığı açıklamada işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini artık “yasa dışı” görmediklerini duyurmuştu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 17 Eylül 2019’da düzenlenen erken seçim öncesi de Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin tamamı ve Ürdün Vadisi’ni “İsrail’e ilhak etme” vaadinde bulunmuştu.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 400 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria’da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.