Tarihi azil oylamasını manşetten veren ABD medyasından The Wall Street Journal, Demokratlar’ın Trump’ın 2020’de yeniden başkan seçilmesine yardım ettiğini yazdı. New York Times ise, kararın Amerika’yı Trump’ın işlediği suçlardan korumaya yetmeyeceğini belirtiyor.
ABD medyası, Başkan Donald Trump için Temsilciler Meclisi’nde azil kararı çıkmasını beklendiği gibi manşetten gördü. New York Times, Temsilciler Meclisi’nin Amerika’nın 231 yıllık tarihinde sadece üçüncü kez kullandığı anayasal yetkide Cumhuriyetçi Parti’nin de katkısının büyük olduğunu kaydediyor.
Gazetenin baş yazısına göre Amerikan siyaseti, son 40 yıldır ciddi bir kutuplaşmanın egemenliğinde. Ancak Trump’la birlikte anayasal güvencelerin çöpe atılmasında, gerçeklerin inkar edilmesinde, yolsuzlukların kucaklanmasında ve Amerikan siyasetine yabancı müdahalenin bulaştırılmasında Cumhuriyetçi liderlerin korkaklık ve fırsatçılığının etkisi büyük oldu.
Cumhuriyetçiler kendi partilerinin standartlarını ve geleneksel tavrını reddederek Trump’ın izinden gitmeye karar verdi. Gazete, Clinton’ın döneminde de Demokratlar’ın çoğunlukla başkanlarının yanında saf tuttuğunu ancak bazılarının azil sürecinde Clinton aleyhine oy kullandığını hatırlatıyor.
Ancak baş yazı, Cumhuriyetçiler’in dün Pearl Harbor saldırısından Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesine kadar her türlü benzetmeyi kullanarak Trump’ın bunlardan daha kötü muameleye tabi tutulduğunu iddia ettiğini yazıyor.
Gazeteye göre, Temsilciler Meclisi’nde dün alınan karar, Amerika’yı Trump’ın işlediği suçlardan korumaya yetmeyecek. Bunun nedeni, Cumhuriyetçi Partili liderlerin kendi iktidarlarını ülkenin temelinde yatan ilkelerin üzerinde tutması. New York Times, Amerikan demokrasisini korumanın tek yolunun demokrasiye değer verenleri iş başına getirmek olduğunu aktarıyor.
Washington Post ise, bugünkü baş yazısında, azil kararının haklı ve doğru olduğunu kaydediyor. Gazete, Trump’ın 2020 seçim kampanyasında siyasi çıkar sağlamak amacıyla Ukrayna’ya yapılacak askeri yardımı ve Ukrayna Devlet Başkanı’yla Beyaz Saray’da yapılması planlanan ikili görüşmeyi birer koz olarak kullanmasını, cezasız kalmaması gereken suçlar olarak kabul ediyor.
Gazete, ayrıca Trump’ın Kongre’nin talep ettiği belgeleri ibraz etmeyi ve görgü tanıklarının ifade vermesini reddederek Kongre’nin anayasal görevini yerine getirmesini engellemesine de göz yumulmaması gerektiğinin altını çiziyor.
Başkanların yabancı hükümetlerden siyasi çıkar sağlamak amacıyla oturdukları makamın gücünü kötüye kullanamayacaklarını kaydeden gazete, bunun, Amerikan demokrasisinin en temel ilkelerinden biri olduğu görüşünde.
Öte yandan, Trump’ın azledilmesine ilişkin dünkü oylamanın birçok Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi için son derece zor ve siyasi açıdan riskli olduğu da baş yazının ayrıntıları arasında yer alıyor.
Bu nedenle daha 2018’deki Kongre ara seçimlerinde Cumhuriyetçiler’in elindeki sandalyeleri kazanan Demokratlar’ın siyasi kariyerlerini tehlikeye atarak Anayasa’dan yana tavır alması, gazeteye göre takdiri hak eden bir davranış.
Buna karşılık Cumhuriyetçi üyelerin Trump’a yönelik suçlamaları reddetmesiyse, partinin temelinin Trump tarafından nasıl yozlaştırıldığının açık bir göstergesi.
Wall Street Journal ise Washington Post ve New York Times’dan farklı olarak ‘Azil Budalalığı’ başlığını attığı baş yazısında, Demokrat Parti’nin Trump’ın görevden azledilmesi gerektiği konusunda Amerikan kamuoyunu ikna edemediğini kaydediyor.
Başyazıya göre bir başkanın görevden azledilmesi için gereken standartları aşağıya çeken Demokratlar, Trump’ın 2020’de yeniden seçilmesine de böylelikle yardım etmiş olacak.
Örneğin, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’nun azil soruşturması kapsamında Cumhuriyetçi Parti’nin görgü tanıklarının ifade vermesini reddetmesi, sürecin haksız olduğunun bir göstergesiydi.
Gazeteye göre, Demokrat Parti, Ukrayna meselesi yüzünden değil, Trump’ı başkanlık makamına uygun görmedikleri için görevden azletmek istiyor. Trump ise Amerikan tarihinde hakkındaki azil talebine rağmen yeniden başkan seçilmek için yarışan ilk başkan olacak.
Demokratlar azil lekesinin Trump açısından seçimlerde bir dezavantaj olacağını düşünse de gazeteye göre Senato’da büyük ihtimalle aklanacak olan Trump, bunu seçim kampanyasında bir zafer olarak kullanacak.
Temsilciler Meclisi’ndeki tarihi oylamada, Kongre üyelerinin neredeyse tamamı partilerinin çizgileri doğrultusunda tercihini yaptı. Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nin tüm üyeleri azil kararına karşı ret oyu verdi.
Trump şimdi Senato’da yargılanacak, suçlu bulunması halinde Kasım ayındaki başkanlık seçiminden aylar önce görevden alınabilecek. Ama Kongre’nin üst kanadı Senato’nun çoğunluğu Cumhuriyetçilerden oluşuyor. Dolayısıyla bu ihtimalin gerçekleşmesi de zayıf görünüyor.
ABD Başkanı’nın görevden alınması için Senato’daki üçte iki çoğunluk gerekiyor. Senato’da 100 üye var. Cumhuriyetçiler 100 sandalyenin 53’üne sahip. Trump’ın görevden alınması için Demokratların 67 senatörün desteğine ihtiyacı var.
Bu da, Demokratların 45 oyu ile bağımsızların 2 oyuna ek olarak, 20 Cumhuriyetçinin de Demokratlardan yana oy kullanması anlamına geliyor.
BBC’ye konuşan Virgina Richmond Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Carl Tobias şimdilik böyle bir denklemin mümkün görünmediğini söyledi.
Senatörlerin yargı sürecinde tarafsız jüriler gibi davranması gerekse de, Cumhuriyetçi Parti’nin Senato’daki lideri Mitch McConnell azil sürecinin taraflı olduğunu söyleyip argümanları duyduktan sonra “tarafsız kalmayacağı” uyarısında bulundu.
McConnell, “Ben tarafsız bir jüri değilim. Bu siyasi bir süreç. Tüzel bir durum yok. Temsilciler Meclisi azletmek için taraflı bir siyasi karar aldı. Senato’da da ağırlıklı olarak taraflı bir sonuç çıkacağı beklentisindeyim” dedi.
Prof. Tobias, meselenin taraflı bir kutuplaşmaya dönüşmesinin “tedirgin edici” olduğunu söyledi: “Senato’daki bazı Cumhuriyetçiler oylarını nasıl kullanacaklarını açıkladılar. Henüz hiçbir ifadeyi dinlemediler, hiçbir kanıtı görmediler ve hiçbir tartışma yürütmediler. Dolayısıyla jüri olacaklarsa, şimdiden sonucun ne olacağına karar vermiş olmaları tedirgin edici.”
ABD tarihinde Temsilciler Meclisi Trump’tan önce yalnızca iki Başkan hakkında azil kararı aldı. 1868’de Andrew Johnson ve 1998’de Bill Clinton…Her ikisi de Senato’da aklanmıştı.
Demokratlar için, seçimlere bir yıl kala Trump’ı görevden alma girişimi siyasi olarak riskli bir adım. Azil kararı Trump’ın seçim kampanyasına zarar verebilecek olsa da, Demokratlar için Trump’ın güçlü olduğu yerlerde adaylarının seçilmesini sağlamak da bir o kadar zor olacak. O zaman muhalifler neden böyle riskli bir strateji izliyor?
BBC’ye konuşan Demokratların ülke dışındaki birliğinin başkanı ve Ulusal Demokratik Komitesi üyesi Julia Bryan meselenin anayasal boyutunu anlattı:
“Anayasayı uygulamamız ve güçler dengesini sağlamamız lazım. Azil kararını gerektiren bazı suçlar olduğu açık. Eğer bunların üstüne gidilmeseydi gelecek için çok kötü bir emsal oluşturacaktı.
Bu bizim anayasal sorumluluğumuz, ahlaki sorumluluğumuzdır. Kongre, bu kadar açık olan ve bize tarafsız kişiler tarafından sunulan kanıtları görmezden gelemez.”
ABD Başkanı Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’ye, Demokratların başkan aday adaylarından Joe Biden ve oğlu Hunter Biden hakkkında soruşturma açılmaması durumunda ülkesine askeri yardımları askıya almakla tehdit ettiği suçlamalarını kesin bir dille reddetti.
Trump, Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi’ye yazdığı sert mektupta, görevini kötüye kullandığı suçlamalarını reddetti ve Pelosi’yi “Amerikan demokrasisine savaş açmakla” suçladı.
Prof. Tobias, azil kararın kesinlikle doğru olduğuna inanan Demokratların “sürecin tamamlanmasını ‘önemli bir görev” olarak gördüklerini söylüyor.
Tobias, “Ettikleri yeminler doğrultusunda görev bilinciyle hareket ediyorlar çünkü Trump’ın kendi ettiği yemini bozmayacağının garantisi olmadığına inanıyorlar. Demokratların endişesinin, bir seneden kısa bir süre içinde gerçekleşecek seçimlerde Trump’ın hile yapmaya çalışması olduğunu düşünüyorum. Burada herkesin aklındaki bu” dedi.
George Washington Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Başkanı Prof. Todd L. Belt de “seçim bağlantısı”na işaret ediyor. Prof. Belt, “Demokratlar, kendi seçmenlerinin azil ile ilgili ne düşündüğünü önemsiyor. Eğer bu süreci ilerletmezlerse, yeniden seçilmeleri zor olur. Aynı şekilde Cumhuriyetçiler de Trump’ı desteklemezlese, kendilerinin de seçilmelerinin zorlaşacağına inanıyorlar” diyor.
BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher’e göre ise Demokratların tabanı aylardır azil sürecinin gerçekleşmesini istiyordu. Zurcher, “Demokratların yöneticileri harekete geçmeselerdi, kendilerine sadık destekçileri riske atmış olacaklardı. Seçimlerde sandığa gitmeye değecek kadar geçerli gerekçeler olmadığını düşüneceklerdi” diyor.
Demokratlar, azil sürecinin Trump’a baskı uygulamanın yalnızca bir yolu olduğunu söylüyor. Soruşturma Trump’ın şirketlerini ve ortaklarını da zora soktu, özellikle kişisel avukatı, eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani’yi.
Giuliani, ABD’nin eski Ukrayna Büyükelçisi Marie Yovanoviç’in, ABD Başkanı’na karşı taraflı olduğu gerekçesiyle görevden alınmasında kilit rol oynamıştı.
Prof. Belt, “Başkan Trump’la, Trump’ın yaptıklarıyla, Rudy Giuliani ve Giuliani’nin yaptıklarıyla Ukrayna’daki ortakları hakkında birkaç dava açılacağını düşünüyorum. Hatta belki de Trump’ın iş anlaşmalarıyla ilgili de davalar olabilir” dedi. Prof. Belt’e göre, Demokratlar azil kararı dışında da Trump’a farklı yollardan baskı uygulayabilir.
Demokratlar, azil sürecinin bir sonraki adımının halkın dikkatini daha fazla çekmek olduğunu söylüyor. ABD’de yapılan kamuoyu araştırmaları da Trump’ın azledilmesi veya görevden alınması konusunda Amerikan seçmeninin fikir birliğinde olmadığını gösteriyor.
Washington Post gazetesi ile ABC televizyon kanalının Salı günü yayımladığı son anketlere göre halkın %49’u Trump’ın azledilmesinden yanaydı, %46’sı da azle karşı çıkıyordu.
Kamuoyunun tavrı önemli. Zira 1974’te halkın olumsuz tavrı, dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’un istifa kararı almasında etkili olmuştu. Nixon istifa kararı aldığında azledilmeye ve görevden alınmaya çok yakındı.
Prof. Belt’e göre Trump’ın Senato’daki sabit ve güçlü destekçi çoğunluğu ve soruşturmayı siyasi bir karar olarak gösterme stratijisi Nixon benzeri bir senaryonun yaşanmasını çok mümkün kılmıyor.
Prof. Belt, “Demokratlar Nixon konusunda yavaş ilerledi. Bilgiler damla damla aktı ve sonunda istifasına kadar geldi. Demokratlar tarafından yürütülen bu uzun soluklu süreç daha fazla suçu ve daha güçlü kanıtları ortaya çıkarabilir. Ama, başka şeylere odaklanabilmek ve yeniden seçilebilmek için meseleleri çok hızlı yürütmeye çalışıyorlar” diyor.
Göz Atmak İster misiniz?
Tüketiciyi aldatanlara 11 ayda 223,9 milyon lira ceza kesildi!
Reklam Kurulu’nun kasım ayı toplantısında kasım indirimleri ile ilgili yapılan uygunsuzluklarla ilgili 151 dosyaya 19 …