Yaklaşan genel seçimler öncesinde ülkede yapılan son anket, Scholz’un önde olduğunu gösteriyor. SPD’nin adayının yanı sıra Laschet, Türk toplumuyla kurduğu diyalogla dikkat çekiyor.
Almanya’da 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlere sayılı günler kaldı. Başbakan Angela Merkel, 16 yıllık görev süresinin ardından tekrar aday olmayacağını açıkladı.
Merkel’in yerine kimin geleceği sorusu ana gündem maddesini oluştururken, başbakanlık koltuğu için Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Başkanı Armin Laschet, Sosyal Demokrat Partili (SPD) Maliye Bakanı Olaf Scholz ve Yeşiller Eşbaşkanı Annalena Baerbock yarışıyor. Almanya’da son yapılan ankette, Scholz’un oy oranı yüzde 26 çıktı. Laschet yüzde 20 ve Baerbock yüzde 15 düzeyinde kaldı.
TÜRK TOPLUMUNUN ÖNEMİNİ VURGULADI
Ülkesindeki Türk toplumunun önemini vurgulayan Scholz, Almanya’nın bugün geldiği refah seviyesinde Türk işçilerin payının olduğunu söylüyor. Almanya’da asgari saat ücretini 12 euroya çıkarma sözü veren Scholz, sosyal adalet söylemlerle dikkati çekiyor.
SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, 2011’de Hamburg Başbakanı seçilmişti. Dördüncü Merkel hükümetinde ise 2018’den beri Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanlığı görevini yürütüyor.
1958’de Aşağı Saksonya eyaletinin Osnabrück şehrinde doğan Scholz, 1998-2001 ve 2002-2011 yıllarında Federal Meclis’te milletvekilliği, 2002-2009 döneminde Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı yaptı. Parti içinde de üst düzey görevlerde bulunan Scholz, 2001-2019 partisinin yönetim kurulunda yer aldı ve 2002-2004 yıllarında genel sekreterlik görevini üstelendi.
2009-2019 yıllarında Genel Başkan Yardımcısı ve 2018’de geçici olarak genel başkanlık koltuğuna oturan Scholz, 2019’da genel başkanlık yarışını daha sonra eş başkanlar olarak seçilen Sakia Esken ve Norbert Walter-Borjans’a karşı kaybetti.
Ancak anketlerde en sevilen sosyal demokrat siyasetçi çıktığı için 2020’de başbakan adayı gösterildi. Karizmatik olamamakla, heyecan verici konuşmalar yapamamakla ve duygularını göstermemekle eleştirilen Scholz’a, konuşmalarına duygu katmadığı ve monoton açıklamalar yaptığı için “Scholzomat” lakabını taktı.
1978-1984 yıllarında Hamburg’da hukuk eğitimi alan ve daha sonra avukat olarak çalışan Scholz’un, Başbakan Merkel’in tutumunu ve tavrını kopya ettiği belirtiliyor. Scholz’un, bir Alman gazetesine Merkel gibi ellerinin parmaklarının uçlarını birleştirerek poz vermesi bu algıyı güçlendirdi.
Almanya’da Türklerle yakın temas kuran bir diğer isim, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Başbakanı Armin Laschet. Laschet, 2005-2010 döneminde Kuzey Ren-Vestfalya’da Aile, Kadın ve Uyum Bakanlığı’nı üstlendi. Bu görev kapsamında eyalette yaşayan Türklerle yakın ilişki kuran Laschet, Türk-Alman dostluğuna katkıda bulundu.
Laschet’e destek veren Başbakan Angela Merkel, “Armin Laschet, Almanya’nın bu en büyük eyaletini çok başarılı bir şekilde yönetiyor. Kim böyle bir eyaleti yönetebiliyorsa Almanya’yı da şansölye olarak yönetebilir.” ifadelerini kullandı.
Laschet’in, Başbakan Merkel’in siyasetini sürdürmesi bekleniyor. Yeni dönemde yatırımın artması için vergilerin yükseltilmeyeceği vaadinde bulunan Laschet, güvenlik, iklimin korunması ve aile politikalarını öne çıkarıyor.
Almanya’nın Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Aachen kentinde 1961’de doğan Laschet, 1981-1987 döneminde Münih ve Bonn Üniversitelerinde hukuk, 1987-1988’de ise gazetecilik eğitimi aldı. Laschet, 1994’e kadar Bavyera’da serbest gazeteci olarak çalıştı, aynı zamanda dönemin Federal Meclis Başkanı Rita Süssmuth’a danışmanlık, 1994-1998’de Federal Mecliste, 1999-2005’te Avrupa Parlamentosu’nda milletvekilliği yaptı.
Uzlaşmacı yönüyle bilinen Laschet, parti içinde ve dışında farklı grupları ve görüşler arasında köprüler kurma becerisine sahip olduğu belirtiliyor. Daha önceki genel seçimlerde liste başı adaylarını açıklayan Yeşiller Partisi’nin kamuoyu araştırmalarında, 2018’den beri yüksek oy oranı alması dolayısıyla parti yönetimi, ilk kez başbakan adayını belirlemeye karar verdi.
Yeşiller Partisi’nin yönetim kurulu, 19 Nisan’da Eşbaşkan Annalena Baerbock’un başbakan adayı olacağı duyurdu ve haziranda yapılan genel kurulda bu adaylığı delegeler tarafından onaylandı. Böylelikle Baerbock, Yeşiller’in ilk başbakan adayı olmasının yanında Almanya’da 1949’dan beri yapılan genel seçimlerde Başbakan Angela Merkel’den sonra başbakan adayı gösterilen ikinci kadın oldu.
1980’de Hannover kentinde doğan Baerbock, 2000-2004 döneminde Hamburg’da siyasal bilimler ve kamu hukuku okudu, ardından Londra’da uluslararası hukuk eğitimi aldı. Hırslı yapısıyla tanınan Baerbock, 2008-2009 döneminde Yeşiller Partisi Federal Meclis Grubu’nda dış ve güvenlik politikaları alanında uzman olarak çalıştı ve 2009-2013’te partinin Brandenburg Eyalet Teşkilatı Başkanlığını yaptı.
2013’ten beri Federal Meclis’te milletvekili olan Baerbock, 2018’in başında Yeşiller Partisi’nin Eş Genel Başkanı seçildi. 2018 öncesinde kamuoyunun pek tanımadığı Baerbock, gençliğinde trambolin cimnastik sporunu icra ederek bu branşta 3 kez Almanya üçüncüsü oldu. Başbakan adayı gösterildikten sonra milletvekilliği maaşının yanında elde ettiği ek gelirini meclise bildirmemesinin, özgeçmişinde yanlış bilgilerin yer aldığının ve kitabında intihal yaptığının ortaya çıkmasının ardından kamuoyundaki popülaritesi azaldı.
AKARYAKITA ZAM İSTEĞİ TEPKİ TOPLADI
Baerbock’un akaryakıta zam yapmak istemesi de eleştirilere sebep oldu. Ülkede değişimden yana olduğunu ve yeniden bir başlangıç yapılması gerektiğini savunan Baerbock, iklim değişimiyle mücadele ve çevreyi korumanın tüm alanlarda önemli rol oynamasını istiyor.