Başkan Erdoğan: Yeri geldiğinde İncirlik’i de Kürecik’i de kapatırız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleştirilen ATV-A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, “Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın saat 16.00’da Merkel ile görüşeceğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’i, uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayarak paylaşıma girenlerin, Türkiye’nin attığı adımdan rahatsızlık duyduğunu belirterek, “Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Haklı bir adımla biz bunu boşa çıkardık. Daha da ileri gideceğim. Burada Sevr’in aslında ters yüz edilmesi var. Böyle bir adım atılmış durumda.” dedi.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj’ı kabulüne ilişkin soru üzerine Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da yer aldığı görüşmede Libya’daki son durumu değerlendirdiklerini söyledi.
Sarraj’ın Libya’nın meşru başbakanı olduğunu, karşısındaki Halife Hafter’in meşru bir başkan veya başbakan değil, illegal yapısı olan bir kişi olduğunu, Hafter üzerinde uluslararası bir mutabakatın da bulunmadığını anlatan Erdoğan, uluslararası karşılığı olan kişinin Sarraj’ın kendisi olduğunu ifade etti.
Yaptıkları çalışmalarda özellikle Libya’ya yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılması noktasında kısa bir süre önce bir mutabakat muhtırası imzalandığını hatırlatan Erdoğan, “Bunlardan biri deniz yetki alanlarının sınırlandırılması diğeri de güvenlik ve askeri iş birliğiyle ilgiliydi. Deniz yetki alanlarıyla ilgili imzaladığımız mutabakat muhtırası, TBMM tarafından onaylandı. BM’ye de tescil edilmesi için bildirimde bulunduk, süreç hızla ilerliyor. Şimdi de güvenlik ve askeri iş birliği anlaşması ayrıca Meclisimize sunuldu. O da Meclisimiz onayladıktan sonra yürürlüğe girecektir.” diye konuştu.
Bu anlaşmalarla Akdeniz’de hem Libya’nın hem de Türkiye’nin hakkının korunmuş olacağını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye aleyhine tek taraflı adımlar atılmasına izin vermeyeceğimizi açıkça ortaya koyduk. Bunu son NATO Zirvesi’nde de Miçotakis ve heyetiyle, şahsım ve heyetim olmak üzere yaptığımız görüşmede kendilerine söyledik. Onlar hala belli beklentiler içinde. Dedik ki biz her şeyi uluslararası hukuka dayalı olarak yapıyoruz. Bundan sonra da uluslararası hukuka göre attığımız adımları atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’i, uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayarak paylaşıma girenler, attığımız adımdan tabii ki rahatsızlık duyuyorlar. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Haklı bir adımla biz bunu boşa çıkardık. Daha da ileri gideceğim. Burada Sevr’in aslında ters yüz edilmesi var. Böyle bir adım atılmış durumda.” ifadelerini kullandı.
“Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’ya asker gönderilmesi konusuna ilişkin, şu değerlendirmede bulundu:
“Böyle bir davet, böyle bir talep Libya tarafından Türkiye’ye gelecek olursa nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair, ülkemiz bunun kararını verecektir. Libya’ya her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu daha önce de söyledim. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız.
Şu anda Libya’da, orayla hiçbir ilgisi, alakası olmayan, resmi bir davetin olmadığı ülkeler, buralara kendilerindeki bazı özel güvenlik güçlerini göndermişlerdir. Şu anda onlar Libya’da bu tür illegal faaliyetler gösteriyorlar. Bunların aşılması lazım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harita üzerinde yaptığı anlatımla, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şu gördüğünüz yer, Libya ile Türkiye arasındaki bağlantı. Girit’in doğusundan, bu gördüğünüz bant geçiyor. Bu bant birilerini ciddi manada rahatsız ediyor. Bu bandın içindeki şu kısım yani G, F ve E noktaları, özellikle birleşme ve Libya ile Türkiye arasında bir sınır. Bu sınırın kuzeyi Türkiye, güneyi Libya. Nedir bunlar? Kıta sahanlığı. Bizler burada diyelim ki sismik araştırmamız rahatlıkla yaparız. Sismik araştırmalarımızı yaptıktan sonra sondaj çalışmalarımızı da yaparız.
Geçmişte bizim sismik araştırma gemilerimiz, sondaj gemilerimiz yoktu. Şimdi ileri teknolojiye sahip gemilerimiz var. Şimdi de sondajda 3. geminin pazarlığını yapıyoruz. Bizim için çalışma alanı sadece buralar değil. Bizim Karadeniz’de yapmamız gereken çalışmalar var. Uluslararası farklı ülkelerde de bu çalışmaları yapmamız söz konusu. Çünkü artık dünyada petrolün konumu çok çok farklı. Bu çalışmayı yaparken hem Türkiye kazanacak hem de Libya kazanacak. Kazan kazan esasına göre bu adımı atacağız.”
“Çalışmalarımızı, milletimizin ve ülkelerimizin menfaatleri için sürdüreceğiz”
Türkiye ile Libya arasındaki sınırın özellikle Yunanistan’ı rahatsız ettiğini, onlar rahatsız olsun diye bu çalışmaların yapılmadığını dile getiren Erdoğan, bu sularda Libya ve Türkiye’nin haklarının olduğunu, bu hakkın korunması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin içinden ve dışından birilerinin bu konuda çok rahatsız olduğunu, bu rahatsızlık sebebiyle de “Bu, ileride çok farklı bazı sıkıntılara neden olabilir.” gibi lafların edildiğini belirten Erdoğan, “Siz kimden yanasınız? Siz, Türkiye’den ve Türk milletinden yana mısınız yoksa değil misiniz? Bunu çıkın, açıkça söyleyin. Öyle de olsa böyle de olsa biz bu çalışmalarımızı, milletimizin ve ülkelerimizin menfaatleri için sürdüreceğiz.” dedi.
Şu anda çok kısa bir zaman içinde hem sismik araştırma hem sondaj çalışmalarına gireceklerini anlatan Erdoğan, “Buralardan beklentilerimiz çok çok yüksek. Bugün Sarraj ile bunları önemine binaen farklı ele aldık. Doğu Akdeniz Havzası önemli hidrokarbon rezervlerine sahip. Özellikle son dönemde bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Belki yanımıza uluslararası camiada güçlü olan bazı şirketleri de alma söz konusu olabilir. Bu da Sarraj ile yapacağımız görüşmelerle ortaya çıkacaktır. Ne kadar güçlü olursa bu yatırım, işimizi de rahatlatacaktır. Doğal gaz ticaretinin, petrol veya diğer MTA’lardan farklı olarak öncelikle ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçebilen projeler olduğu da unutulmamalıdır. Onun için işi geniş tutmak gerekiyor. Bu açıdan işin dayandığı tabanı sıkı tutmakta önem var. Türkiye bunun için bölgeye olan yakınlığı, büyük bir pazar olma özelliği ve mevcut boru hatları kapasiteleri itibarıyla gazın ticarileşmesi noktasında kilit role ve öneme sahiptir. Son yaptığımız Libya Anlaşması, bu konuda hukuken de ülkemizin elini güçlendirmiş. Bu bölgede Türkiyesiz bir çözümün olmadığını tüm dünyaya göstermiştir.”
ABD SENATOSUNUN 1915 KARARI
1 milyonun üzerindeki belgeyi açıyoruz, gelin inceleyin. Biz belgeyle konuşuyoruz.
Sizin kabul etmeniz, bizim de sizin karşınıza çok daha farklı bazı parlamento kararlarıyla çıkmamız gerekir. Bunlar bu tür şeyleri yapar da biz elimiz boş duracak değiliz.
Amerika’da Kızılderilerle ilgili olarak bunu söylememek konuşmamak mümkün mü?  Kızılderililer’in tarihi ABD tarihinin yüz karasıdır. Buna benzer Afrika’da yaşanan birçok şey var. Ruanda’da Fransızların yaptığı katliamları bir kenara koymak mümkün mü? Biz ne yapacağız, bütün bunların hepsini dünya kamuoyuna açıklayacağız. Arşivlerde belgeleri var. Biz savunmada değil taaruzda olacağız.
KÜRECİK VE İNCİRLİK KAPATILACAK MI?
Bunların hepsi bizim tasarrufumuzda olan kararlardır. Böyle bir kararı vermemiz gerektiği anda bu kararı alma yetkisi bize aittir.
Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız.
Biz sizinle stratejik ortağız. Yapılanlar ne, bu stratejik ortaklığa yakışıyor mu? Bunların oturup düşünmesi lazım. Farklı hareket etmeye devam ederlerse bizim de vereceğimiz cevaplarımız var.
SURİYE
ABD ve Rusya terör örgütünü bölgeden çıkaramadı. Bizim derdimiz petrol değil bölgedeki insanların huzuru.
YPG-PYD, bunların Kürt olarak ifade edilmesi bana göre Kürtlere saygısızlıktır.
BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ SÖZÜNÜ HEP DUYACAKSINIZ
Bir gece ansızın gelebiliriz sözünü her zaman duyacaksınız. Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığı tamdır. 4 milyon insana bakıyorsunuz, okutuyorsunuz, sağlığıyla ilgileniyorsunuz. Oralarda gözeler varmış. Sınır bölgelerinde. Aynel Arab, Rasulayn’da. Bundan dolayı bunun adını Barış Pınarı koyalım dedik. İnşallah bu Barış Pınarı noktasında kararlılıkla mücadelemizi sürdürürüz. Çok uzun süre olmasa dahi burada eninde sonunda neticeye varırız.
TERÖRLE MÜCADELE
PKK’ya son zamanda ağır darbeler indirdik.  Kuzey Irak’ta bunları eylem yapamaz hale getirdik. Irak tarafının zamanında önlemleri almamış olmaması maalesef faaliyetlerini bu bölgede yoğunlaştırdı fakat başarılı olamayacak.
ERDOĞAN’DAN ‘MAHMUR KAMPI’ MESAJI
Mahmut kampı terör yuvası oldu, BM ile görüşüyoruz.
Biz El Bab’da 3 bini aşkın DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Biz terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok etmenin planlarını yapıyorlar. Yanlış yol seçtiniz.
FETÖ İLE MÜCADELE
Yurt dışında kaçtıkları yerler başta ABD olmak üzere Almanya, Fransa, Belçika bütün bu ülkelerde bunlara barınma imkanı verdi. Bunlara bir de iltica hakkı vermeye başladılar. Diyoruz ki böyle gidersiniz bizden hiç böyle şey beklemeyin.
Yarın Merkel’le 16:00 gibi görüşmem olacak. Tabi bu konuları yine görüşeceğiz. Yarınki görüşmenin önemli ağırlık noktası Libya ile ilgili Berlin zirvesi oluşturacak diye düşünüyorum ama bunu gündeme getireceğim. Ne yazık ki Almanya ile ekonomik sanayi ticari sıkıntılarımız var. Biz bu noktada oralardan bize yasal olarak sözleşmemiz olduğu halde verilmesi gereken araç gereç makineler var. Vermiyorsanız da ne oluyor. Kötü komşu bize ev sahibi oluyor. Biz ne yapmaya başladık üretmeye. Bilgisayar üreteceğiz devam edeceğiz.
KÜLLİYE’YE GİDEN CHP’Lİ İDDİASI
Olsa neden gizleyeyim, böyle bir şey mümkün değil.
ERKEN SEÇİM OLACAK MI?
Bizim seçimimiz 2023 Haziran’dır. Buradan bizim bir sapmamız söz konusu değildir.
ŞEHİR HASTANELERİ
Bizim için en önemli adımlardan bir tanesi sevdam dediğim bu şehir hastaneleri meselesidir. Hedef önce büyükşehirler olsun dedik ve başlattık. Bu inşaatlar tabii şu anda bir kısmı bitti. Bir kısmının da inşaatları devam ediyor. İstanbulumuzda en önemlisi tabii burası İkitelli tarafında orası hızla devam ediyor. Orada şimdi bir tane de Samandıra’da yapılacak olan Anadolu Yakası’nın hastanesi var. Derdimiz insanımızı özellikle müraacatını yapıyorsunuz 7-8 ay sonraya gün alıyorsun. Artık bu millet bu durumları yaşamasın istiyoruz.
KANAL İSTANBUL
Batı Türkiye’de havalimanını yaptık biliyorsunuz. Berlin Havalimanı belki 18 yıl olmuş hala bitirilemedi. Berlin kendi içinde şu kavgayı yapıyor: Türk müteahhitlere verin de onlar bitirsin.
Boğaz bizim için bir defa hukuki haklarımızı bile rahat kullanamadığımız bir hattır. Boğaz’da çevre noktasında her an bir sıkıntı yaşayabilir miyiz? Selimiye’nin önünde yaşadık. Öyle bir kanal yapalım ki bu kanal İstanbulumuza yeni bir güzellik katsın. Çevreci bir karar olsun, burası bizim kontrolümüz altında olan bir kanal olsun. Bizi bağlayıcı herhangi bir şey burada söz konusu olmasın. Şu anda bu tabii birilerini ciddi manada rahatsız ediyor. Çünkü bunların zaten bu ülkede dikili ağaçları bile yok.
Çok farklı proje. Bu projeyi başlattığımız zaman dünyadaki bütün kanalları incelettik.
Biz inşallah burayı yapacağız. Eğer yap – işlet – devret ile müşteri bulduk bulduk. Aksi takdirde biz burayı milli bütçemizle yapacağız. Hemen ihaleyi yapıp adımı atacağız.
Bitiş süresi nereden baksan 6-7 yılı bulur. Dünyada adından bahsettirecek olan bir proje. 42 kilometre Karadeniz’i Marmara’ya bağlayacak.
KADIN CİNAYETLERİ
Bu bizim yargı reformu stratejimizi 30 mayıs tarihinde kamuoyuna açıklamıştık. Birinci yargı paketi kanunlaştı. Bu konuların tümü çalışmalar kapsamında değerlendiriliyor. 2010 yılında yaptığımız anayasa değişikliğiyle kadınlar için pozitif ayrımcılığı kabul ettik.
Bu konuda toplumun 7’den 70’e bilinçlenmesi gerekiyor. Bütün kurumlarımızın hep birlikte risk unsurlarını tespit edip ortak çabayla hareket etmesi gerekiyor. Bir kadın şiddete uğruyor. Şiddete uğradıktan sonra bir karar veriliyor, adli kontrolle serbest bırakılacak. İşte böyle bir şeye ben tahammül edemiyorum. Bunun bedelini ödemesi lazım. Girsin, cezasını çeksin. Adli kontrolle serbest bırakıldığı zaman o kadıncağıza tekrar aynı şeyi yapmayacağının garantisi var mı?
Neler olduğunu gördük. Tabii kadınlara yapılan şiddetin her türlüsünü bir defa şiddetle kınıyorum. Bu feryadın dinmesi için ne gerekiyorsa elimden geleni yapacağım. Asla buradan taviz veremeyiz.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

2. “Çiftlik Bank” vakasında 50 milyon liralık hindi çiftliği vurgunu!

Kamuoyunda ‘Çiftlik Bank’ dolandırıcılığı olarak bilinen olayın bir benzeri Ankara’da yaşandı. Bir kamu kurumunda memur …

Bir yanıt yazın