Doları fırlatan, enflasyonu zıplatan, ilişkileri geren papaz kılıfına bürünmüş ajan şimdi serbest kaldı. Bütün bunlar niçin yapıldı, hangi projeler geliştirildi anlamıyoruz ama bununda yakında kokusu illaki çıkacaktır.
Türkiye’nin “ver papazı, al papazı” dediği sözde ABD’li din adamı Andrew Craig Brunson davası dün görüldü. Tutuklanması da serbest bırakılması da olay olan bu papaz kılıklı casus niye serbest kaldı onu da anlamış değiliz. Ülkemizi yakıp kavuran, bütün dengeleri alt üst eden bu papaz olayı bir kuru inat mı, yoksa yoğun bir baskı mı, hukuka dış müdahale mi bilemiyoruz. Bildiğimiz tek şey var o da milli kriz ve kaos severlere gün doğdu. Milli fırsatçılar papaz sayesinde servetine servet kattı. Türkiye, ekonomik olarak yangın yerine çevrildi. Piyasalar hala milli fırsatçıların baskısından kurtulamadı. Enflasyonla mücadelede yılsonuna kadar yüzde 10 indirimle fiyatların rayına oturtulması hedefleniyormuş! Niye yılsonu onu da aklamak mümkün görünmüyor değil. İlk akıllara gelen yüzde 10 indirimle memur ve emekli maaşlarının yüksek enflasyonla bütçeye yük getirmesini engellemek olduğu öne sürülüyor. Bunda ne kadar başarılı olunur onu zaman gösterecektir. Türkiye güçlü ülkedir bu zoru da başarır elbette. Şimdi gelelim asıl konuya. Ülkemizin ekonomisini alt üst eden Papaz görünümlü Ajan gerçekten isnad edilen suçları işlemişse bütün bu olup bitenlere rağmen serbest kalmışsa milli vicdanları yaralamıştır demektir.
Bizi en çok düşündüren papaz kılıklı Ajan Brunson’ın serbest bırakılmasını talep eden ABD’ye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Brunson ile ilgili kararın siyasi olmadığını, kararın mahkeme tarafından verileceği yanıtını vermişti. Ama Erdoğan’ın Eylül 2017’de yaptığı bir konuşmada, Brunson’ın serbest bırakılmasını Fethullah Gülen’in ABD’den iadesiyle bağdaştıran ifadeler kullandığı yeniden gündeme geldi. Bilindiği gibi, Erdoğan konuşmasında, ABD’de kendisinden bir kez daha İzmir’de tutuklu papazın istendiğini belirterek, “Sizde de bir papaz (Fethullah Gülen) var, bizde de. ‘Ver papazı, al diğer papazı’ dedim. Hemen, ‘karıştırma orayı’ diyorlar. Yok öyle şey” demişti. Şimdi bu gelişmeden sonra iyice gerilen ABD-Türkiye ilişkilerini kim nasıl hangi gerekçelerle düzeltecek merak ediliyor.
Trump’ın papaz kılıklı ajan Brunson’un serbest kalmasında katkısı olduğunu öne sürdüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 5 kez teşekkür etmesi bu ilişkilerin düzeltilmesine yetecek mi? Bu teşekkür konuşması ben size istediğimi yaptırım, hukukunuza da size de istediğim müdahaleyi yaparım alaylı anlamında mı yoksa gerçekten bizim bilmediğimiz kalbi bir teşekkür mü? Onu da sorgulamak gerekmektedir. Diğer bir ifade ile Papaz Brunson’un serbest kalması Türkiye’nin ABD’ye “al papazı, ver papazı” pazarlığının bir tezahürü mü? Papazı vermekle papaz belasından kurtulduk mu, yada kurtulacak mıyız? Ülke olarak birçok alanda bir çok kez kandırıldık ama inşallah bu kez kandıırılmamışızdır. Haydi hayırlısı!