Çavuşoğlu: Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor, tedbirleri alıyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Yunanistan adaları silahlandırırken biz de gerekli tedbirleri alacağız.” dedi.
Yunanistan’ın gayriaskeri statüdeki Midilli ve Sisam adalarına ABD menşeli zırhlı araç sevk etmesi bardağı taşıran son damla olmuştu. Yunan provokasyonlarına karşı Türkiye’den tepkiler peş peşe gelmeye devam ediyor.

“ADALAR’IN SİLAHSIZLANDIRILMASI ŞART”

Duruma tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunlar İHA’larla tespit edildi. Tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. ABD’ye diyoruz, Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Gerek ABD’ye gerek Yunanistan’a uyarımızı yaptık.

ABD’de 17 Eylül’de son mektubumuzu gönderdik. Yunanistan bu meseleyi yok sayıyor, görüşmekten kaçıyor. Biz burada uluslararası yargı yolunu kapadıklarını görüyoruz. Uluslararası yargıdan yanaysan, neden görüşmekten kaçıyorsun? Lozan’a göre buralar özel bir statüye tabi.

Yunanistan’da toplam 9 ABD üssü mevcut. Bizim ABD’den beklentimiz Yunanistan’ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmemesi. ABD maalesef Lozan’ı dinlemiyor. Yunanistan’ın, Ege’deki adaları silahsızlandırması şart.” dedi.

“BİZ DE GEREKLİ TEDBİRLERİ ALACAĞIZ”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Yunanistan’ın provokasyonları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan adaları silahlandırırken biz de gerekli adımları atacağız” dedi.

Mevlüt Çavuşoğlu, “2023’e Doğru Şehir Buluşmaları” programı kapsamında geldiği Denizli’de partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi.

Türkiye’nin son 21 yılda kalkınma atılımlarıyla küresel bir iddia ortaya koyduğunu ve her alanda uluslararası toplumun vitrininde boy gösterdiğini anlatan Çavuşoğlu, bu başarının arkasında devlet-millet birlikteliği, milletinden güç alan bir dış politika anlayışı olduğunu dile getirdi.

Turizm, tarım, sanayi, askeri, siyasi ve diplomasi alanlarındaki uyumun ekonomiye pozitif olarak yansıdığını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdük. Yine OECD 2022 büyümemize ilişkin tahminini yüzde 3,7’den yüzde 5,4’e çıkardı. Bu büyüme oranının çok daha yüksek olacağını da kendi rakamlarımızda görüyoruz.

Tabii OECD gibi uluslararası kuruluşların temkinli rakamları açıkladığı da aşikardır. 2003-2020 arasında yıllık ortalama büyüme oranımız yüzde 5,5 olmuştur. Türkiye ekonomik modeli yatırım, üretim, istihdam, ihracat odaklı büyüme stratejisidir. İhracat büyümemizin en önemli itici güçlerinden bir tanesidir.

İhracatın büyümeye katkısı birinci çeyrekte 3,5 puan, ikinci çeyrekte 2,7 puan olmuştur. Son bir yılda her ay ihracatta rekorlar kırıyoruz. 1974’te yıllık 1,5 milyar dolar ihracatımız vardı. 1990’da aylık 1,5 milyar dolar ihracatımız oldu. Bugün bazen günde 1,5 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz.

2021’de 225 milyar dolar yani önceki seneye göre yaklaşık yüzde 33 artış oldu. Son on iki ayda 250,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yılın ilk sekiz ayında 165,7 milyar dolarlık ihracatımız oldu. Yani 2022 yılında 250 milyar doların altına inşallah düşmeyeceğiz.”

Bakan Çavuşoğlu, salgın ve savaş koşullarında küresel bir sorun olan enflasyonla da mücadelenin sürdüğünü aktararak, “Bugün enflasyon dünyada bir gerçektir.

Bu bizdeki yüksek enflasyon oranı için bir mazeret değildir. Biz doğruya doğru diyoruz. Enflasyon yüksekse, hayat pahalılığı varsa bunu da açık yüreklilikle söylüyoruz.

En başta Sayın Cumhurbaşkanımız söylüyor. Tabii bununla ilgili tedbir almak, bir taraftan vatandaşlarımızı enflasyon karşısında ezdirmemek, orta ve uzun vadeli programlarla da enflasyonu düşürmek de bizim sorumluluğumuzdadır.

En gelişmiş ülkelerde bile 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşarken bizi de etkileyen bu enflasyonu azaltmak ve ekonomimizi büyütmek için tedbirlerimizi alıyoruz.” diye konuştu.

“SORUN VARSA TÜRKİYE ÇÖZER”

Her coğrafyadan milyonlarca insanın yüzünü Türkiye’ye döndüğünü belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Eskiden mazlumlar yüzünü Türkiye’ye dönerdi. Şimdi dünyanın en gelişmiş ülkeleri de yüzünü Türkiye’ye dönüyor. Bir sorun varsa bölgemizde çok sorun var, çatışmaların yüzde 60’ı bizim coğrafyamızda artık herkes ‘Türkiye çözer, Recep Tayyip Erdoğan çözer’ diyor.

Tüm dünyayı etkileyen tahıl krizinde yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir anlaşma imzalanmasını sağladık ve dünyayı bir gıda krizinden kurtardık. Dolayısıyla zengin-fakir ayırt etmeksizin tüm dünya ülkelerinin yüzü gözü Türkiye’de.

Bugün yine enerji krizinde başta Doğu Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri olmak üzere gerek elektrik ihtiyacını karşılamada gerekse Azerbaycan’da üretilen gazın bu piyasalara, bu ülkelere ulaştırılmasında da herkesin gözü kulağı Türkiye’de. Yani sorumluluğumuz büyük.

Türkiye’den beklentiler yüksek. Bölgesel ve küresel gelişmelerin bizi yaralamasına müsaade edemeyiz. Aktif ve çalışkan olmak zorundayız.

Çiftçimizin alın teri, işçimizin gayreti, gençlerimizin hayali insanlarımızın geleceği, mazlumların umudu bizlere emanet. Türkiye’nin kısır çekişmelerle kaybedecek tek bir dakikası dahi yok.

İçeride ne kadar güçlüysek dışarıda da o kadar etkili oluyoruz. Biz bugün dış politikamızı dünyanın her yerinde hayata geçirirken Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bayrağımızı dünyanın her yerinde dalgalandırırken ülkemizin gücüne güveniyoruz.

Ülkemizin gücüne güvenerek hamlelerde bulunuyoruz. Mesele iktidar olma meselesi değil. Bizim iddiamız büyük ve güçlü Türkiye iddiasıdır.”

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Tüketiciyi aldatanlara 11 ayda 223,9 milyon lira ceza kesildi!

Reklam Kurulu’nun kasım ayı toplantısında kasım indirimleri ile ilgili yapılan uygunsuzluklarla ilgili 151 dosyaya 19 …

Bir yanıt yazın