Corona Türk ürünlerine talep yağdırdı!

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar, daha önce Türkiye’de üretilen ürünleri beğenmeyen, zehirli diyenlerin koronavirüs salgını sonrası Türkiye’nin kapısını çaldığını söyledi.
Koronavirüs(Covid-19) salgını tüm dünyada insan sağlığı kadar ekonomiyi de etkiledi. Bir çok ülkenin borsalarında sert düşüşler yaşandı ve yüzlerce fabrika üretimlerine ara verdi. Türkiye’de de koronavirüs salgınına karşı bir dizi tedbir alındı. Ekonomik etkileri azaltmak içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Ekonomik İstikrar Kalkanı” duyuruldu. İlk günden itibaren sıkı önlemler alan Türkiye, şu anda halen güvenli üretim üssü konumunu koruyor. Özellikle Çin’de iptal edilen siparişler için özellikle Avrupa Türkiye’nin kapısını çalışıyor….
KÜÇÜK İŞLETMELER AVANTAJIMIZ OLDU
Peki koronavirüs Türkiye’nin ihracatını nasıl etkileyecek?… Haber7 Ekonomi Masası’na konuk olan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar, İtalya ve İspanya’nın üretici ülke konumunda olduğunu ancak işletmelerin büyük olduğunu için salgın nedeniyle durduğunu belirterek “Koronavirüs için dünya tarihine bakarsanız beklenmedik bir hadise değil gören gözler için. Böyle şeyler aniden ortaya çıkar ve aniden gelmesi de tabi jeopolitik düzlemde, jeoekonomik düzlemde, psikopolitik düzlemde de kırılmalara yol açtı. Türkiye’nin ihracatına Batı Akdeniz Antalya, Burdur, Isparta üçgeninde bakarsak yüzde 52’si doğal taş veya sebze meyve. Doğal taşta talebinden dolayı blok mermer ağırlıkta. Sıkıntılı şu an için. Sebze meyve Rusya ve Avrupa orada da şu an için bir problemin yaşandığını söylemek oldukça zor.
Hadisenin esası şu: Avrupa’da en çok İspanya ve İtalya’yı vurdu. Bunların ikisi de üretici ülke ve bunlar yerlerine, seralarına gidemediler işletmeler büyük toplu işletmeler devasa işletmeler var. Bizim Türk modelindeyse aile işletmeleri. Bu bize dezavantaj gibi gözükürken bu dönem için gayet hijyenik, virüsten uzak ideal bir sistemmiş. Dolayısıyla şu an da yurtdışından talep var. Biz nispeten daha temiziz ama kapıları dışarıya kapatmış durumdayız. Lojistik anlamda burada sıkıntılar oluyor. Yurtdışından buraya gelen şoförlerimiz bir karantina süresine tabi tutuluyorlar. Eğer böyle bir şey varsa, Avrupa kapılarında dorseler için bir tali bölge oluşturup dorseyi orada bırakıp Avrupa’daki şoförün gelip çekeceğiyle o dorseyi getirmesi gibi bir çözüm ara yol oluşturulabilir. Ama şu an bizim bölgemiz açısından olumsuz vesveselerin dışında herhangi bir şey yok. Ve bu süreci atlatana kadar devletimizin koymuş olduğu kurallara en optimum şekilde riayet etmeliyiz.” dedi.
SALGIN SONRASI TALEP PATLAMASI OLUR MU?
“Mermer sektörü için evet bu bir sıkışıklıktır. Bu demek değildir ki biz mermerleri fabrikasyon yolla gönderemeyelim. Evet fabrikalarımız var, mermer ihracatı yapıyoruz. Bu pazarlarda fabrikasyon istenirse biz bu talebe cevap veririz. Ama blok isteniyorsa tabîki blok göndermek zorundayız. Çin’deki büyümeden dolayı vakti zamanında büyük projeler oldu. Türkiye’den blok mermer, doğal taş ithal ettiler. Projeye göre orada fabrikasyona tuttular. Onlar da bilmiyor. Blok olarak ellerinde bulunduruyorlar. Projeye göre de işleyip gönderiyorlardı. Bu koronavirüsten önceki resesyondan dolayı Çin’de zaten kısmen bir duraksama vardı. Çin’deki hisse virüsün geri gelmiş olması artış oranındaki düşme diğer bölgelerde de aynı seyri izleyeceği kanaatinden dolayı son derece olumlu.”
ÜRETEN TOPLUM TEDBİR ALABİLEN TOPLUMDUR
“Peki salgın bize neyi öğretti? Kafalarımızı son derece global olarak setlemiştik. Hayır! Siz temel ihtiyaçlarınızı zarar da etseniz kar da etseniz, pahalı da olsa ucuz da olsa kendi içinizde üretmek mecburiyetindesiniz. Üretebilen toplum kendi tedbirini alabilen toplumdur. Üretim bir kültür işidir. Bunun arkasında bir eğitim, bunların hepsini barındırmak zorundasınız. Dışarıdan kovayla su bir yere kadar taşınır.”
GLOBALLEŞME BİR VİRÜSLE ANLAMINI YİTİRDİ
“Üreten insan çok kıymetlidir. Örneğin sayın Bayraktar Türkiye’nin her kanadında takdir toplar. Çünkü işini son derece iyi yapar ve üretir. Çözüm getirir. Ülkenin milli savunmasıyla ilgili çözüm getirmiştir. İşte biz her sektörümüzde Bayraktarlarımızı çıkartmak zorundayız. Bu globalleşme dediğimiz hikaye bakın ufacık bir virüsle bile tüm anlamını yitirebiliyor.”
TÜRKİYE KONUM AVANTAJINI KULLANABİLİR
“Lojistikte de tabi belli durumlar söz konusu. Deniz lojistiğinde konteynırların transfer edildiği limanlarda konteyner kontaminasyonu için dezenfektasyon vs. Herhangi bir kontaminasyonu doğrudan taşıdınız. Ne kadar transfer limanı varsa eğer ki o ülkede kontaminasyon varsa veya buna bağlı bir karantina tedbiri uygulanıyorsa bu defa süre uzadı. Dolayısıyla terminler gecikti. Zincir koptu. Türkiye’nin coğrafi pozisyonunun çok kıymetli olmasından dolayı bence ileride kendi hedef pazarlarını oluşturmak zorundadır. Türkiye’nin acilen ro-ro konusunda Akdeniz çanağının içerisinde bu dağıtımı yapabilecek kapasiteye geliyor olması lazım. Bu bizim için kilit. Bu coğrafya lojistik için anaport coğrafyalardan biridir. ”
TÜRK ÜRÜNLERİNİ BEĞENMEYENLER ŞİMDİ SIRAYA GİRECEK
“Yapmamız gereken devletimizin ikazlarına disiplinle uymak. Abartmadan neyse o. Devletimizin dışında gelecek herhangi bir açıklamaya riayet etmemek. Sosyal medya öyle bir yere geldi ki nerdeyse bu ticaret savaşlarının içinde. Toplumu fitne fesat içerisine sokup devamlı korku hissiyatı uyandırmaya çalışıyorlar. Biz kuluz gerekli tedbirleri alırız. Bunun gereği bilimsel konuya yaklaşmak mecburiyetindeyiz lüzumunca da bu tedbirlere uyarız. Fazlası veya eksiği değil. Bunun ötesi vesvese konusu olur. Bu sefer istenilen olur.”
“Dezavantajımız olan şey bakın bir anda avantajımız oldu. En önemli konu şu: vatandaşlarımızın kesinlikle marketlere saldırmasına gerek yok. Bu saldırı panik hali gülünç, her türlü imkan var Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke. Türkiye besleyen bir ülke. Daha düne kadar güvensiz ürün, zehirli ürün diyenler şimdi Türkiye’nin kapısını çalışıyor. Avrupa şuanda güvenli tedarik olarak Türkiye’den talep etti. Bizim de kendimize güvenmemiz lazım, devletimizin verdiği regülasyonlara tavsiyelere bire bir riayet ederek. Bu bir disiplin işi. Millet de gösterecek bu disiplin işini. Sarılmayacağız. Çocuklarımızı öpmeyeceğiz. Ama vesveselere de asla düşmeyeceğiz. Fitne fücur işlere de kulak asmayacağız. Şunu da ekleyelim. Türkiye’nin gereğinden de fazla hububat stokları var. Biz dünyaya bunların ihracını yapıyoruz. Türkiye çok dinamiktir. Nüfusumuz genç bizim çekinmemiz gereken ekstra bir durum yok .sakin olalım kurallara uyalım .”

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Tüketiciyi aldatanlara 11 ayda 223,9 milyon lira ceza kesildi!

Reklam Kurulu’nun kasım ayı toplantısında kasım indirimleri ile ilgili yapılan uygunsuzluklarla ilgili 151 dosyaya 19 …

Bir yanıt yazın