Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da halka hitap etti. Erdoğan, “Milletvekillerine hırsız diyorlar, Bütün milletvekilleri İnce’ye dava açın” dedi.
Erdoğan,İnce’nin Orgeneral İsmail Metin Temel’le ilgili sözlerine ise “Haddini öyle aşıyor ki Metin Temel Paşamızın apoletlerini söküp emekli edeceğini söyleyecek kadar muvazeneyi kaybediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Seçim beyannamesini kim okuyor? Cumhurbaşkanı adayı değil, parti genel başkanı. Sen olsaydın aday o zaman, bunların durumu rezalet.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçarslan Meydanı’nda partisince düzenlenen mitingde Konyalılara hitap etti.
Konuşmasına, “Malazgirt’te Sultan Alparslan ile güzel bir başlangıç yaptık, İznik’te ve ardından Konya’da Selçuklu ile Söğüt’te, Bursa’da, Edirne’de, İstanbul’da Osmanlı ile Ankara’da Cumhuriyet ile güzel bir başlangıç yaptık. 1950’de çok partili hayata geçerek güzel bir demokrasi başlangıcı yaptık, 16 yıl önce AK Parti ile demokrasi ve kalkınma yolunda güzel bir başlangıç yaptık. 15 Temmuz’da milletimizle istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkma konusunda güzel bir başlangıç yaptık.” sözleriyle başlayan Erdoğan, 24 Haziran’da da yeni yönetim sistemiyle güzel bir başlangıç yapmaya hazırlandıklarını bildirdi.
Erdoğan, alandakilerden, 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığında şahsına, Meclis’te AK Parti’ye destek sözü isteyerek, ‘Vakit birlik vakti, vakit Konya vakti, vakit Türkiye vakti.’ diyor muyuz?” ifadesini kullandı.
Miting sonrasında Konya’nın Çumra ilçesine gideceğini aktaran Erdoğan, şehrin içme suyu problemini çözecek önemli bir tesisin açılışını yapacağını belirtti.
Selçuklu’ya başkentlik yapmış Konya’ya su temin etmek için Mavi Tünel İçme Suyu Tesisleri’ni inşa ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Bu projeyle temin edilecek yıllık su 100 milyon metreküp suyla Konya şehir merkezi, Çumra ilçesi ve İçeri Çumra Beldesi’nin 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılıyoruz.” diye konuştu.
Bu tesisin 650 trilyona mal olduğunu açıklayan Erdoğan, “Paran var mı?’ diyor. Sen esere bak, para olmadan bunlar olur mu? Kaynakları çeşitlendiriyoruz, zaten para da var. İnce, Sayın İnce sen Konya’yı bilir misin? Bay Kemal bilir mi? Niye bilsin ki ihtiyaçları var mı? İşte 20 yıl önceki Konya’yı bunlar bilse o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu anlarlar.” değerlendirmesini yaptı.
“Sen bu işlerden anlamazsın, senin adayın da anlamaz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’ya son 16 yılda 47 katrilyon yatırım yaptıklarına işaret ederek, şunları söyledi:
“Ah Bay Kemal, senin genel müdür olduğun hastaneler müflis haldeyken, o hastanelerde benim vatandaşlarım can çekişirken, sen ‘E ben ne yapayım, hükümet’ diyordun. İşte bak, biz her şeyimizle buradayız. Şehir hastanelerimizle, devlet hastanelerimizle, sağlık tesislerimizle biz halkımızın emrindeyiz. Ama sen bu işlerden anlamazsın. Senin adayın da anlamaz. Seçim beyannamesini kim okuyor? Cumhurbaşkanı adayı değil, parti genel başkanı. Sen olsaydın aday o zaman, bunların durumu rezalet.”
Konya’ya eğitimde 7 bin 644 yeni derslik kazandırdıklarını, ailelerin çocuklarını okula gönderebilmeleri için kendilerine eski rakamla 105 milyon lira eğitim desteği sağladıklarını anlatan Erdoğan, şehirdeki mevcut üniversiteye ek olarak iki üniversite daha yapıldığını kaydetti.
Erdoğan, yüksek öğrenim öğrencileri için 13 bin 613 kapasiteli yurt binalarının inşa edildiğini, bu yıl ise 5 bin 300 kişilik, 3 yıl içinde de 11 bin 614 kişilik yurtlar daha açarak, yüksek öğrenimde yurt kapasitesini Konya’da 30 bin 520’ye ulaştıracaklarını vurguladı.
Şehirdeki 42 bin seyirci kapasiteli stadyumu hizmete sunduklarını hatırlatan Erdoğan, “Şimdi eski stadı, Millet Bahçesi yapıyoruz. 100 dönümlük bir Millet Bahçesi’ne Konya’da kavuşacağız. Konya’da zaten bu tür yerler çok ama buna ilave yer yapmış olacağız. Çünkü yeşil, çevre bu ülkede bizimle gelişti.” dedi.
“İlk defa ülkede veledrom Konya’da inşa edilecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’ya ülkede ilk defa bisiklet yarışları için bir veledrom inşa ettiklerini vurgulayarak, “Konya, bisiklet kullanımında Türkiye’nin bir numarası. Şimdi veledrom ile bu işi daha ileriye taşıyoruz. İhalesi Ağustos’ta yapılacak, kısa sürede de hizmete girecek.” ifadesini kullandı.
Sağlıkta 30’u toplamda 2 bin 380 yataklı hastane olmak üzere, 83 tesisi Konya’ya kazandırdıklarını bildiren Erdoğan, aralarında bin 250 yataklı Karatay Şehir Hastanesi’nin de bulunduğu 6 sağlık tesisinin yapımının devam ettiğini aktardı.
Erdoğan, “Bay Kemal anlar mısın şehir hastanesinden, İnce sen anlar mısın? Bunların hayatında böyle bir yatırım yok ki neyi anlayacaklar. Şehir hastanemizi önümüzdeki yıl hizmetinize sunuyoruz.” diye konuştu.
Konya’da 22 bin 806 konut projesini hayata geçirdiklerine değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehre 2002’ye kadar 167 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, AK Parti’nin 937 kilometre bölünmüş yol daha yaptığını ve toplamda bölünmüş yolu bin 104 kilometreye ulaştırdıklarını kaydetti.
Bu yıl Konya-Seydişehir yolunu ve Konya-Beyşehir yolunu tamamladıklarını bildiren Erdoğan, aralarında 1,5 milyar liradan fazla bir maliyeti olan Konya-Çevreyolu, Konya-Hadim yolu ve Konya-Akşehir yolunun da bulunduğu 33 yol projelerini iki yılda tamamlayacaklarını sözlerine ekledi.
Konya’yı yüksek hızlı trenin merkezi haline dönüştürdüklerini belirten Erdoğan, şehri Ankara, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bilecik ve Eskişehir illeriyle yüksek hızlı tren hatlarıyla bağladıklarını anlattı.
Erdoğan, “Ne diyor şimdi bay Kemal’in adayı, ‘Biz bu işlerle uğraşmayız.’ Niye o zaman aday oldun? Biliyorlar, nasıl olsa yaparsa AK Parti yapar. Kazanmayacaklarını da biliyorlar. Hele hele Konyalı bunlara prim verir mi, icazet verir mi?” diye konuştu.
Konya-Karaman hızlı treninin bu yıl sonu açılacağını, Konya için çok önemli olan bir diğer hızlı tren projesinin Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri hattı olduğunu aktaran Erdoğan, kendilerinin proje, muhalefetin ise laf ürettiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 530 kilometre uzunluğa sahip hattın toplam maliyetinin 11,5 katrilyon olduğunu vurguladı.
Ülkenin turizm merkezleri olan Antalya-Konya ve Kapadokya bölgesini Kayseri’ye dolayısıyla hızlı tren ağlarına bağlayacak hattın etüd çalışmalarının devam ettiğini aktaran Erdoğan, yapımı devam eden ve planladıkları projelerle Konya’yı Mersin, Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin’e de hızlı tren hatlarıyla bağlayacaklarını bildirdi.
Afyonkarahisar-Konya demiryolu hattını elektrikli ve sinyalli hale getirip modernize etmek üzere yatırım programına aldıklarını, Konya Kayacık lojistik merkezini yakında tamamlayacaklarını, buğday pazarı yüksek hızlı tren garının inşasının yıl sonu bitirileceğini belirten Erdoğan, 22 istasyondan oluşacak Necmettin Erbakan Üniversitesi, Yeni gar, Fetih Caddesi, Meram Belediyesi raylı sistem hattı projesiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini, Selçuk Üniversitesi Kampüsü, Yeni gar, Meram Belediyesi arasına 5,5 katrilyon liralık maliyeti olan 21 istasyonlu raylı sistem projesinin yapım ihalesi için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Konya havalimanına yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli yeni terminal binası yaptıklarına işaret eden Erdoğan, havalimanının 2003 yılında 76 bin olan yolcu sayısının geçen yıl 1 milyon 248 bine ulaştığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçenlerde bay Kemal bir televizyonda konuşuyor. ‘Sabiha Gökçen’in yolcusu yoktu, yolcusu olmayan yere havalimanı yapılır mı’ diyor. İyi güzel de bunu niye anlatıyorsun. Bir defa bu havalimanını Erdoğan veya AK Parti yapmadı ki bizden önce yapılmıştı. Ama basmıyor, basmıyor, burası basmıyor. Biz ne yaptık? O hakikaten çalışmayan Sabiha Gökçen Havalimanı’nı çalışır hale getirdik. Şimdi Sabiha Gökçen yetmiyor, terminal binalarını çoğalttık, yeni bir pist ilave ettik. Yetmiyor Bay Kemal, İnce, yetmiyor. Biz Sayın İnce’ye rahat gidip gelsin diye körfeze de köprü yaptık. İstanbul-Bursa hattına Yalova’ya rahat gitsin gelsin. Bir de teşekkür et, ‘Bak böyle böyle bir köprü yaptılar bize rahatladık.’ Şu anda İstabul’dan Yalova’ya o hattan 45 dakikada gidiyorsun. Bursa 1 saat, 1 saat 15 dakika. Biz hizmet ehliyiz. Biz bu millete efendilik yapmaya gelmedik.”
Erdoğan, bu akşam iftarda Aksaraylı çiftçilerin davetlisi olduğunu, mitingi de orada yapacaklarını belirtti.
“Gurur abidesi bir projedir”
Konya ovasının entegre bölgesel planlama çerçevesinde ele alınmasını sağlayacak Konya Ovası Projesi’nin ülkenin yüz akı, gurur abidesi projelerinden olduğunu anlatan Erdoğan, bu kapsamda Osmanlı’dan bugüne uzanan asırlık rüya Mavi Tünel’i tamamlamanın da kendilerine nasip olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz’e boşa akan suların çevrilerek Konya ovasına aktarılmasını sağlayacak bu projenin en önemli bölümünün 17 bin 34 metre uzunluğunda ve 4,2 metre çapında dev bir tünel olduğunu belirterek, yukarı Göksu sularının, Bağbaşı, Bozkır, Afşar barajları ve Mavi Tünel vasıtasıyla Konya kapalı havzasına aktarıldığını ifade etti.
Bu tesislerden Mavi Tünel ile Bağbaşı barajının inşaatlarını tamamladıklarını, Bozkır ve Afşar barajlarının inşaatlarının sürdüğünü bildiren Erdoğan, Konya’ya 16 yılda 19 baraj ve 28 gölet inşa ettiklerini, 11 baraj ve 6 gölet daha yapacaklarını anlattı.
Erdoğan, inşa ettikleri sulama projeleriyle 374 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, bunların dışında 25 sulama tesisinin inşaat çalışmalarının sürdüğünü, bu tesislerle de 625 bin dekar arazinin sulamaya açılacağını vurguladı.
Son 16 yılda Konya’ya yaklaşık 2 katrilyon lirası hayvancılık olmak üzere, 7 katrilyon lira tarımsal destek verdiklerini aktaran Erdoğan, “Bay Kemal ne diyor? ‘Çiftçilere para vermiyorsunuz, çiftçi ağlıyor’ diyor. Ne yaptığımızın farkında değil. Bir sorar insan. Gıda Tarım’a sor, de ki ‘ne yaptınız bu çiftçilere’. Verilen paralardan haberi yok. Çünkü bunların işi yalan üzerine kurulu. Yalan söyle, bunun yükü var mı? Yok. Ama istediğin kadar yalan söyle benim feraset ehli milletim sizin bu yalanlarınızı yutmuyor.” diye konuştu.
Hayvancılıkta Konyalı çiftçilere yüzde 50 ile 80 arasında hibe programları bulunduğunu belirten Erdoğan, Konya’nın bereketli ovalarını sit alanı olarak korumaya aldıklarını, Konya’yı geliştirmek için verdikleri 2 katrilyon tutarındaki teşviklerden 184 bin işçi ve işverenin yararlandığını ifade etti.
Partiye gönül verenlerden gece gündüz çalışmasını isteyen Erdoğan, “Ben de çalışıyorum, durmuyorum. Gece Taksim meydanındaydım. Taksim Camiini gezdim, yıktığımız Atatürk Kültür Merkezi vardı şimdi orada dev bir opera yapıyoruz, orayı gezdim. Hamdolsun vatandaşlarımız sahura kadar dimdik ayakta. 2 gün önce de Ankara’da bin 44 kişilik yurtta öğrencilerle sahur yaptık. Güzel bir sahur oldu. Fakat benim de doğrusu aklımda değildi bir twet attı. ‘Bizimle çay içmeye var mısın’ dedi. Ben de ‘Hazırsanız varım’ dedim ve gittik. Dersimizi çalışmıştık, onlarla çay içtik.” diye konuştu.
Erdoğan, partili gençlerin liseden üniversiteye, çalışanlara kadar tüm gençlere AK Parti”yi anlatmalarını istedi.
“Eskiye döneceğiz diyorlar”
Her gittikleri yerde yaptıklarını ve yapacaklarını anlattıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
“Peki diğerleri ne anlatıyor? Söyleyeyim, ‘Yıkacağız, yaptırmayacağız, kapatacağız, iptal edeceğiz, eskiye döneceğiz’ diyorlar. Hatta hızlarını alamayıp milli iradenin tecelligahı olan Meclisi, burada görev yapan milletvekillerimizi hırsız olarak itham edecek kadar ileri gidiyorlar. Milletvekiline hırsız diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bunlar dağıttı. Bunlar kayış attı. Milletvekillerine nasıl böyle bir ifade kullanırsın. Sen de hırsızsın o zaman. Nasıl bunu kullanıyorsun. Senin partinin milletvekilleri de hırsız. Neymiş boyacı öyle demiş, şu hale bak. Aklı nereden alıyor. Buna göre de milletvekillerine bunu söylüyor. Ben de tüm milletvekillerine diyorum ki bu İnce’ye hepiniz dava açın. Benim vekillerime hırsız ithamında bulunan İnce’ye dava açın.”
Kendisinin bir dava açtığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
“Niye açtım? Pensilvanya’dan icazet alarak partiyi kurmuşuz. Senin eğer akıl hocan oysa yanmışsın zaten. Ama bu bay Kemal ne kadar yalancıysa bu da o kadar yalancı. ispat edeceksin, eğer bunu ispat etmezsen namertsin dedim. Bir şey söyleyebildi mi? Bir tane yazarın kitabından bir mısra aldı ve o mısrada kalktı o yazar bir cevap verdi. ‘Benim o yazım somut değildir, soyuttur, dolayısıyla bunun arkasında duramam’ dedi. Buyur, hadi bakalım şimdi ben dava açtım. Bu davayı da Allah’ın izniyle kazanacağım. Ama sıkışınca ne demeye başladı? ‘Bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra konuşalım.’ dedi. Ne demek? Yüreğin varsa, sıkıyorsa çık delilini göster. Ama Bay Kemal de öyleydi. Onun için Bay Kemal’den çok dava kazandım, epey para aldık.”
CHP adayı Muharrem İnce’nin dün Bilecik’te milletin gözüne baka baka içinde kendisinin de olduğu yüce Meclis’e hırsız ithamında bulunduğunu aktaran Erdoğan, “Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun iftira, yalan, hakaret, riyakarlık, utanmazlık hastalığı anlaşılan o ki CHP’nin cumhurbaşkanı adayına da bulaşmış, biz güçlü Meclis diyerek, Gazi Meclis’in ve milletvekillerimizin itibarını yükseltmeye çalışıyoruz onlar hırsız diye hakaret ediyor. Bu ne demektir yani senin genel başkanın da hırsız. Öyle mi, Meclis’in hepsi hırsız olduğuna göre, senin genel başkanın da hırsız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Muharrem İnce, millet sana Metin Temel Paşa’nın apoletlerini sökecek fırsatı hiçbir zaman vermez ama seni o sandığa öyle bir gömer ki çok hevesli olduğun CHP Genel Başkanlığı yarışına katılacak yüzün dahi kalmaz.” dedi.
Erdoğan, partisince Kılıçarslan Meydanı’nda düzenlenen mitingde Konyalılara hitap etti. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, “bugün yeni bir herze daha yumurtladığını” söyleyen Erdoğan, İnce’nin, Zeytin Dalı Harekatı’nın kahraman komutanı İsmail Metin Temel Paşa’ya saldırdığını aktardı.
“Sebebi ne biliyor musunuz?” diye soran Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü:
“Malatya’ya gittiğimde, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası orada bir iftar verdi. Malatya’da şahsımın bulunduğu bu iftar sofrasına İkinci Ordu Komutanımızın katılmasından beyefendi rahatsız olmuş. Nasıl olur da oraya katılırmış. Haddini öyle aşıyor ki Metin Temel Paşamızın apoletlerini söküp emekli edeceğini söyleyecek kadar muvazeneyi kaybediyor. Her şeyden önce Malatya’daki iftar, parti iftarı değil, esnaf ve sanatkarlarımızın düzenlediği bir iftar. Tüm şehir protokolü gibi elbette ki İkinci Ordu Komutanımız da oradaydı. Üstelik bizim Metin Temel Paşamızla terörle mücadeleden, Zeytin Dalı Harekatı’ndan gelen çok yakın da bir hukukumuz var. Muharrem İnce, millet sana Metin Temel Paşa’nın apoletlerini sökecek fırsatı hiçbir zaman vermez ama seni o sandığa öyle bir gömer ki çok hevesli olduğun CHP Genel Başkanlığı yarışına katılacak yüzün dahi kalmaz.”
Asıl derdin Afrin olduğuna belirten Erdoğan, İnce’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Zeytin Dalı Harekatı başladığında, “Aman ha, Afrin’e girmeyin.” diye yeri göğü inlettiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kahraman askerlerimiz, Metin Paşayla birlikte, Özgür Suriye Ordusu’ndaki kardeşlerimiz, teröristlerden 4 bin 500’ünü imha ederek Afrin’e girdi mi? Bu kahraman askerlerimizin başında da Metin Temel Paşamız var mıydı? İşte bütün mesele bu. Kendi akıllarınca onun intikamını alıyorlar. Ülkenin ve milletin hayrına ağızlarından tek bir söz söylemeyenler, baktılar ki bize diş geçiremiyorlar, şimdi terörle mücadele kahramanlarımıza saldırıyorlar. Niye böyle yapıyorlar biliyor musunuz? Çünkü ‘İşte şunu da biz yaptık…’ Milletimize gösterecekleri bir eserleri yok. Eserleri olmadığı gibi böyle bir vizyonları, hevesleri, niyetleri de yok.”
Alandakilere, “24 Haziran’da sandıkları patlatırcasına AK Parti’yi çıkarmaya var mıyız? Erdoğan kardeşinizi çıkarmaya var mıyız?” diye soran Erdoğan, aldığı evet yanıtının ardından “Ondan sonra da ‘ince ince’ biz bunlara yolu gösteririz.” ifadesini kullandı.
Dünyanın elektrikli ve sürücüsüz otomobile doğru gittiğini, buna göre Türkiye’nin otomobili projesini hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, birkaç ay önce Tesla’nın CEO’su Elon Musk’ın kendisini ziyarete geldiğini, çeşitli projeleri bu görüşmede ele aldıklarını, ne tür adımlar atılacağının konuşulduğunu anlattı.
Kendisinin “milli ve yerli proje” dediğinde Kılıçdaroğlu ve İnce’nin buna karşı çıktığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Otomobil üretmek 20 yıl öncesinin işiymiş. Artık buna gerek yokmuş. Beni de 20 yıl geri atıyor. Sadece otomobili değil, tüm sanayi üretimimiz için de aynı şeyi söylüyor. Hızlı tren projelerini iptal edeceklermiş, yol projelerini iptal edeceklermiş, hatta tüm yatırımları durduracaklarmış, hatta daha ileri gidip bu işler 18’inci, 19’uncu yüzyılın işi diyerek, beyaz eşya fabrikalarının kapısına kilit vuracaklarını ima ediyorlar. Hiç projeleri yok mu? Haklarını yemeyelim, var. Uzayda, içinde altın olan gezegenler bulup, oradan altın getireceklermiş. Allah akıl fikir versin. Biz bunları iyi tanırız.”
“Biz bu CHP’yi iyi biliriz, iyi tanırız”
Uçak üreten Nuri Demirağ’ın fabrikasının CHP zihniyetinin ağababaları tarafından yıkılarak gaz ocağı fabrikasına dönüştürüldüğünü belirten Erdoğan, “CHP budur. Biz bu CHP’yi iyi biliriz, iyi tanırız. Bunlar çalışmazlar, emek vermezler, ter dökmezler; sürekli hazine bulma peşinde veya piyangoyu, lotoyu, at yarışını tutturma peşinde koşarlar. Emeksiz kazanç uğrunda gösterilen bu çaba, genellikle eldeki, avuçtakini de tüketerek hüsranla sonuçlanır.” diye konuştu.
CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinin durumunun da aynen böyle olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bir tanesi geçenlerde ne dedi? ‘Sivas’a hızlı trene ne gerek var?’ Neymiş? Oradan göç başlarmış. Hale bak… Sivas’a, benim Sivaslı kardeşlerime yüksek hızlı treni layık görmeyenlerden bu ülkeye fayda olur mu? Yıllar yılı benim vatandaşım bunları bekledi. Uçak bekledi, hızlı tren bekledi; şunların yaptığına bak. Ama Sivas’a da uçağı biz getirdik, havalimanını biz yaptık. Şimdi oraya yüksek hızlı tren de gelecek. Biz onları kendi dünyalarına bırakıyoruz.”
“Türkiye Uzay Ajansını kuracağız”
Erdoğan, uzayın da ihmal edilmeyeceğinin altını çizerek, Türkiye Uzay Ajansının kurulacağını bildirdi.
“Altın bulur muyuz bilmiyorum ama uydularımızla araştırma istasyonlarımızla uzaydaki yarışta yerimizi alacağız.” diyen Erdoğan, ayrıca bu dönemde otomobil üreteceklerini, sanayiyi geliştireceklerini belirtti.
Türkiye’nin artık silahlı ve silahsız insansız hava araçlarının bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Tasarımdan yazılıma, dünyanın yakın gelecekteki eğilimleri ne ise bu alanlarda en öne geçmenin yollarını arayacağız. Bu işleri yaparken dünyada o alanda en iyi kimse onlarla görüşüyor, istişare ediyor, iş birliği imkanlarını arıyoruz.” şeklinde konuştu.
CHP’dekilerin kafasının, birkaç yüzyıl geride kalmış olabileceğini ama kendilerinin yüzünün geleceğe dönük olduğunu belirten Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Biz ihracatımızı 500 milyar dolara çıkartacağız. Milli gelirimizi 2 trilyon dolara çıkartacağız. 29 Ekim’de üçüncü hava limanını açacağız. Yılda 90 milyon yolcu kapasitesi olan dünyanın ilk üçünde olan bir havalimanı yapıyoruz. Kalkınma projelerimizi Kanal İstanbul gibi projelerle taçlandıracağız. Ne diyor, ‘Kanal İstanbul’u yaptırmam. Niye yaptırayım? Bir taraftan milli bütçede para yok diyorsunuz bir taraftan Kanal İstanbul.’ Milli bütçeden olmayacak, bunların kaynaklarını çeşitlendirerek bunu biz taliplilerine yaptıracağız, Bay İnce, Bay Kemal. Bugüne kadar bu yatırımların büyük bir çoğunluğunu böyle yaptık.”
Millet bahçeleriyle Konya ve İstanbul’un bir başka güzel olacağını aktaran Erdoğan, kendilerinin yaptıklarına bunların hayallerinin bile yetişemeyeceğini söyledi. Erdoğan, “Mesajı yanlış anlamışlar. Direkt galaksilere ışınlanmak yerine, hayallerini kurmaya ülkemizden başlasalar daha iyi olacak. Şimdilik hala ‘Elif’i görünce mertek sanmaktan kurtulamıyorlar ama inşallah o günler de gelecek.” dedi.
Erdoğan, konuşmasının sonunda Konyalılardan 24 Haziran seçimleri için destek istedi. “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusu da yapan Erdoğan, “Bunu başarmak için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İnşallah 15 Temmuz’da tankları, topları, helikopteri derdest eden benim milletim 24 Haziran’da da yeniden büyük Türkiye’nin inşası için adımları atacaktır.” ifadesini kullandı.
Göz Atmak İster misiniz?
Dünya patlamaya hazır bir bomba gibi! Savaş nereye yayılıyor?
AZİZ DAĞTEKİN YAZDI 2024 yılı itibarıyla dünya, tarihi zor ve tehlikeli bir dönemeçten geçiyor. Bin …