Kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayat pahalılığının farkında olduklarını, enflasyon ateşinin daha da düşeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunmak üzere kameraların karşısına geçti.
Gündeme ilişkin birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı, şu ifadeleri kullandı:
Enflasyonun ateşi düşmeye başladı
Sokağa, çarşıya, pazara kulak tıkayan hükümet olmadık bugün de olmadık. Bazı kesimlerin hayat pahalılığı sebebiyle yaşadığı zorlukların bilincindeyiz. Amacımız ekonomimizi, enflasyonu tekrar körükleyecek kısır döngüye sokmadan vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak yükseltmektir. Türkiye’ye geçmişte ağır faturalar ödetmiş popülizm batağına düşmemek için politikalar yürütüyoruz. Geçen aydan itibaren enflasyonun ateşi düşmeye başladı. İnşallah önümüzdeki aylarda bu süreç daha da ivmelenecek. Sene sonu enflasyonda hedeflediğimiz seviyelere indireceğiz. Belli başlı sektörlerde filan balonu yavaş yavaş sönüyor. Orta vadeli programın etkileri görüldükçe ekonomi kurmaylarımıza yıpratma kampanyaları yoğunlaşmaktadır. Sabır ve kararlılıkla yol haritamızı uygulamaya devam edeceğiz. İstihdam konusunda işgücü verilerimiz gayet güzel geliyor.
Aşure Günü mesajı
Sözlerimin hemen başında aziz milletimin ve tüm Müslümanların bugün idrak ettiğimiz Aşure gününü canı gönülden tebrik ediyorum.
Bu mübarek ay ve gün vesilesiyle tutulan oruçların yapılan ibadetlerin Hak katında kabul olmasını gönülden niyaz ediyorum.
Muharrem ayı rahmet merhamet ve lütuf ayıdır. Bu ay Kerbela hadisesi sebebiyle bizim için aynı zamanda hüzün ve keder ayıdır. Peygamberimizin cennet gençlerinin efendileri olarak tarif ettiği torunu Hazreti Hüseyin ehlibeytten 72 müminle beraber bugün şehit edilmiştir. Pir Sultan Abdal Hazreti Hüseyin’i ve Kerbela’yı şöyle anlatır; Hak için kendini kurban eyleyen Şah-ı Merdan oğlu İmam Hüseyin cümle erenlere ferman eyleyen erenler Serdar’ı İmam Hüseyin. Evet yaklaşık 14 asırdır yüreklerimizde dinmeyen sızı hepimizin bütün İslam coğrafyasının bütün Müslümanların ortak yarası ortak acısıdır.
Kerbela faciasının 1385’inci yıldönümünde şehitlerin sultanı Hazreti Hüseyin efendimizi ve yarenlerini bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. İnşallah bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde sevgili canları misafir edecek Mah-ı Muharrem oruç açma lokması vesilesiyle aynı sofra etrafında gönüllerimizi birleştireceğiz.
Kerbela katliamı üzerinden bizi bölmek aramıza nifak ve fitne tohumları serpmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.
Devlet ve millet olarak İslam alemini ilgilendiren her meselede olduğu gibi Kerbela olayında da birleştirici tutumumuzu korumaya devam edeceğiz. Önceki sene kurduğumuz Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığımız bu noktada gerçekten anlamlı roller üstleniyor. Cemevlerinin inşası bakımı elektrik su ve gaz ücretlerinin ödenmesinden Alevi Bektaşi inanç önderlerinin istihdamına kadar geniş bir yelpazede pek çok hizmeti artık devletimiz sunuyor. Alevi Bektaşi kardeşlerimizle yakın istişare halinde olmayı sürdüreceğiz. Aşure gününün başta Alevi Bektaşi vatandaşlarımız olmak üzere bütün milletimiz için barışa kardeşliğe ve muhabbete vesile olmasını diliyorum.
Dış ticarette gelişmeler
Son kabine toplantımızdan bugüne dış siyasette yoğun ziyaret trafiğimiz oldu. BYD ile toplam tutarı 1 milyar doları aşan yatırım sözleşmesi karşılıklı irademizin en güzel örneğidir. Bu tür yatırım ortaklıklarıyla ikili ticaretimizi daha dengeli ve sürdürülebilir bir seviyeye getirmeyi hedefliyoruz.
Her zaman söylediğim gibi ülkemiz ekonomisine katma değer sağlayacak her türlü yatırıma kapımız sonuna kadar açıktır.
NATO zirvesi ve Olimpiyatlar
Bir diğer sınavımız Paris 2024 olimpiyat oyunlarıdır. Sporcularımızdan Tokyo’da elde ettikleri tarihi başarıyı Paris’te çok daha ileri seviyelere taşımalarını bekliyorum. Paris Olimpiyatları’nda yarışacak sporcularımıza şimdiden üstün başarılar diliyorum.
Değerli arkadaşlar 9-11 Temmuz tarihleri arasında Washington’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi Türkiye’nin NATO içindeki vazgeçilmez rolünü tekrar teyit etmiştir.
Gazze’de yaşananlar
Türkiye olarak mevcut İsrail yönetimini ateşkese zorlamak için tüm imkanları seferber etmiş durumdayız. 7 Ekimden bu yana Gazze’deki kardeşlerimizin maruz bırakıldığı katliamı gündeme getirdik. İsrail’in durdurulması sadece bölge değil insanlık için önemli. Uluslarası Adalet Divanı’na müdahil olma kararımız bir diğeriydi. Filistin’de kalıcı barış tesis edilene kadar, kararlı duruşumuzu zirvede açık açık vurguladık. İsrail’in katliam, işgal politikası devam ettikçe, biz de bu ülke ile ilgili tutumumuzu değiştirmeyiz. Filistin halkının direniş azmini kıramadılar. Filistinli kardeşlerimiz topraklarını kahramanca savunmaya devam ediyor. Tüm dünyaya vatanperverlik dersi veren Filistinli kardeşlerimizi selamlıyorum. Kandan gözyaşından ve işgalden beslenen zalimler rahatsız olsa da biz Filistin’in yanında dimdik duruyoruz. Garantörlük dahil tüm rolleri üstlenmeye hazır olduğumuzu tekrar ifade ediyorum. Türkiye tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir. Bizim için Batı ile ilişkiler ne kadar önemliyse, diğer bölgelerle iş birliğini geliştirmemiz de aynı derece önemlidir. Biz ne batı için doğuya sırtımızı döneriz, ne de doğu için batıya sırtımızı döneriz.
“22 yılda Türkiye’nin nüfuz alanını genişlettik”
Türkiye coğrafi, beşeri, ekonomik ve tarihi bağları itibariyle tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir. Bizim için batı dünyası ile ilişkilerimizi ilerletmek ne kadar önemli ise Asya, Afrika ve Latin Amerika’ya kadar işbirliğimizi güçlendirmemiz aynı derecede önemlidir. Bizi kimsenin dar kalıplarına hapsedilmesine izin vermeyiz. Ne batı için doğuya sırtımızı döneriz ne de doğu için batıyı ihmal ederiz. Son 22 yılda Türkiye’nin nüfuz alanını genişletmek için tarihi adımlar attık. Karşılıklı saygı ve müşterek menfaatler temelinde daha önce karşımızda konumlanan ülkelerle dahi ilişkilerimizi güçlendirdik. Tüm bunları malum çevrelerin körüklediği eksen tartışmasına rağmen başardık. Dostlarımızın sayısını çoğaltmaya büyük önem veriyoruz. Büyük güçler arasındaki paylaşım kavgasının hızlandığı bir dönemde dış siyasette yeni denklemler kurmamız Türkiye için tercihten öte ihtiyaçtır. Bu açılımlara komşularımızla birlikte diğer ülkelerin de muhtaç olduğunu görüyoruz. Bunun için sıkılı yumrukların açılmasında fayda olduğunu görüyoruz.
“Büyüme, istihdam ve enflasyonla ilgili kötümser hava ortadan kalkmadı”
Bölgesel işbirliğinin ve dayanışmayı ne kadar artırırsak giderek büyüyen tehditler karşısında o derece mukavemet kazanırız. Küresel siyasetin istikrara kavuşamaması, küresel ekonominin çözüm yollarını tıkamaktadır. Büyüme, istihdam ve enflasyonla ilgili kötümser hava hala ortadan kalkmadı. Hafta sonu sayın Trump’a düzenlenen menfur suikast dünyadaki mevcut kırılganlıkları gözler önüne sermiştir. Suikast girişimini bir kez daha lanetliyor, Trump’a ve ailesine bir kez daha geçmiş olsun diyorum.
“Haberleşme uydusu üreten ilk 11 ülke arasına girdik”
Küresel sistemde yeni denge arayışları artarak devam ediyor. Bu olumsuz iklime rağmen hedeflerimizden kopmuyoruz Evlatlarımıza bırakacağımız miras olan Türkiye Yüzyılı inşası için yoğun çabanın içindeyiz. Geçen hafta TÜRKSAT 6A’nın uzay yolculuğu fiilen başladı. 3 ay sonra operasyona alacağız. TÜRKSAT 6A ile haberleşme uydusu üreten ilk 11 ülke arasına girdik. Yeni uydumuz dışa bağımlılığın azaltılması yönünde önemli kilometre taşı olacak.
“Yıl sonuna kadar 200 bin konut teslim etmeyi hedefliyoruz”
6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizin yeniden imarı gündemimizin en tepesindeki yerini korumaktadır. Şimdiye kadar 76 binden fazla afet konutunu hak sahiplerine teslim ettik. Hedefimiz yıl sonuna kadar 200 bin konutun teslimatını gerçekleştirmektir. 2025 senesi bitmeden önce evine girmeyen hiçbir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız. Afetzede kardeşlerim şunu çok iyi bilsin; şahsımızın ve hükümetin bir eli daima deprem bölgesinin üzerindedir. Karşılaşılan sıkıntıları, yapılan işleri an be an takip ediyoruz. Deprem bölgesinde yaşayan insanlarımızla aramıza kimseyi sokmamakla kararlıyız. Biz milletle seçim meydanlarında yaptığı sözleşmesine sadık bir iktidarız. Meydanlarda atıp tutanların halktan yetki alınca nasıl çark ettiklerini hep beraber görüyoruz. Orada burada gün aşırı miting yaparak kendi beceriksizliklerinin üstünü örtmeye çalışıyorlar.
“Bu facialarda payı olanlar, hukuk önünde hesap verecek”
Beşiktaş’ta rızkının peşinde koşan 29 emekçi kardeşimiz ihmallerin kurbanı oldu. Antalya’da teleferik faciası yaşandı. İstanbul’da bir çocuk parkında 5 yaşındaki bir evladımız boğularak can verdi. Geçtiğimiz günlerde aynı beceriksizliğin faturasını bu sefer İzmir Konak’ta ödedik. 2 vatandaşımız yürek yaka şekilde vefat etti. Bu facialarda vebalı olanlar çıkıp milletten bir kez olsun milletten özür dilemedi. Acılarını bir nebze olsun dindirecek açıklama yapmadılar. Hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler. Bunun mazur görülebilir hiçbir yanı yoktur. Ne siyaseten ne vicdanen anlaşılabilir tarafı yoktur. İnsan hayatına mal olan iş bilmezliklere bir dur verilmesi gerekiyor. Bu skandallarda payı olanların hukuk önünde hesap vermesi için gereken neyse yapıyoruz ve yapacağız. Konak’taki hadisede hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır niyaz ediyorum.