Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki Grup Toplantısında konuştu. Bütçe maratonunu başarıyla nihayete erdiren tüm dava arkadaşlarına Cumhur İttifakı ruhunu genel kurulda da yaşatan tüm milletvekillerine teşekkür eden Erdoğan, “Dengelenme, disiplin ve değişim esasıyla hazırladığımız 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2017 yılı Kesin Hesap Kanununun tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
2019 yılı bütçe giderlerini 961 milyar lira, faiz hariç olarak ise 843,7 milyar lira olarak planladıklarını hatırlatan Erdoğan, “2019 yılı için bütçe gelirlerini 880, 4 milyar lira, vergi gelirlerini 756,5 milyar lira, bütçe açığını 80,6 milyar lira ve faiz dışı fazla rakamını da 36,7 milyar lira olarak görüyoruz. Geride bıraktığımız yıl ise merkezi yönetim bütçe giderlerinin 821,8 milyar lira, bütçe gelirlerinin 749,6 milyar lira bütçe açığının 72,1 milyar lira ve faiz dışı dengenin de 4,3 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Bütçe disiplini her zamanki gibi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Milletimizden topladığımız vergileri yine milletimizin istifadesine sunmayı esas alıyoruz” açıklamasında bulundu
“Hızlı bir toparlanma sürecindeyiz”
AK Parti öncesi toplanan vergilerin nereye harcandığını ve kendi dönemlerinde nereye harcandığı konusunda bir örnek vereceğini söyleyen Erdoğan, “2002 yılında faiz harcamaları bütçe giderlerinin yüzde 43’üne vergi gelirlerinin yüzde 86‘sına karşılık geliyordu. Topladığımız her 100 liralık verginin 86 lirasını faiz ödemesine ayırıyorduk bay Kemal. Şimdi bu oran ne oldu 2017 yılı kesin rakamları itibariyle bu oran yüzde 10 seviyesine geriledi. Demek ki topladığımız 100 liralık verginin sadece 10 lirasını faiz giderlerine kalan 90 lirasını milletimize hizmet olarak harcıyoruz. Şayet faiz harcamaları 2002 seviyesinde devam etseydi önümüzdeki yıl 300 milyar liralık bir kaynağı milletimize eğitim sağlık güvenlik ulaştırma tarım sanayi imar hizmetleri vermek için değil, faiz ödemesi için kullanmak zorunda kalacaktık.
Biz geçtiğimiz 16 yılda sadece ekonomiyi büyütmekle kalmadık aynı zamanda temelini de sağlamlaştırdık. Ağustos ayındaki saldırıyı böylesine güçlü bir altyapıyla ve çelik gibi sağlam bir iradeyle karşılamamış olsaydık çok başka sonuçlarla karşı karşıya kalabilirdik. Devlet ve millet olarak gösterdiğimiz dayanışma sayesinde yaşadığımız onca badireye operasyona rağmen dimdik ayaktayız. Son dönemdeki dalgalanmaların yol açtığı sıkıntılar elbette var. Ama hiçbiri aşamayacağımız şeyler değildir” şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hızlı bir toparlanma sürecindeyiz. Ağustos ayı sonuna kıyasla döviz kurumuz yüzde 18 değerlendi. Tahvil baz puan geriledi risk primlerimizde 200 puan iyileşme sağlandı. İşgücüne katılım oranımız yüzde 53,4 ile tarihimizin en yüksek oranına ulaştı. İşsizlik oranımızı inşallah 2019’da yeniden tek haneli rakamlara düşürmeyi planladık ve bunu başaracağız. İhracat yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. İnşallah yıl sonu itibariyle yeni bir rekor kırarak, buradan Bay Kemal’e müjde vermemiz lazım. 170 milyar dolar rakamını göreceğiz. Bu Bay Kemal için müjde mi olur yoksa çok farklı bir şey mi olur bilemem. Daha önemlisi Bay Kemal cari açık azalıyor. Gelişmeler bize sene sonunda cari işlemler açığını 30 milyar doların altına çekmiş olacağımızı işaret ediyor.
Enflasyonu da önümüzdeki yıl hedeflerimize uygun seviyeye geriletmekte kararlıyız. Attığımız her adım büyümemizi, gelişmemizi, güçlenmemizi devam ettirmeyi hedefliyor. Önümüzdeki yıl satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi olmaktan bir sıra yükselişle inşallah 12.’liğe yükseleceğiz. Satın alma paritesi döviz kurundan etkilenmediği için ülkelerin ve toplumların gerçek ekonomik güçlerini gösterme bakımından oldukça anlamlı bir ölçüdür. Yeni ekonomik programımızın bu ilk bütçesini böyle önemli bir başarıyla taçlandıracak olmamızdan memnuniyet duyuyorum. Yani biz artık özellikle de G20 toplantılarına girerken bir taraftan dünyanın en büyük 17. ekonomisi olarak giderken, bir diğer taraftan da satın alma paritesine baktığımızda 12. ekonomi olarak gitmemizin nedenli önemli olduğunu artık varın düşünün.”
“2019 bütçesi hizmet odaklı bir bütçedir”
“2019 bütçesi hizmet odaklı bir bütçedir. Ana kalemleri ile baktığımızda bu gerçeği daha iyi görebiliriz” diyen Erdoğan, “Önümüzdeki yıl eğitime ayırdığımız kaynağı bütçenin yüzde 17’sine denk gelen 161 milyar liraya çıkarıyoruz. Sağlığa 157 milyar lira, altyapı yatırımları için tahsis ettiğimiz kaynak 65,1 milyar lira. Büyümemizin üretimimizin ve istihdamımızın lokomotifi olarak gördüğümüz özel sektörümüzü desteklemek için 32,8 milyar liralık bir kaynağı bütçemize koyduk belediyelerimize ve il özel idarelerimize yapacakları yatırımlar için 93,6 milyar lira aktarıyoruz.
Tarım sektörü için kullanacağımız kaynak tarımsal desteklere 16,1 milyar lira, tarımsal yatırımlara 5,1 milyar lira, diğer destekler ve sübvansiyonlara 5,3 milyar lira olmak üzere toplam 26,5 milyar lira. Ana muhalefetin sözcüsü çıkmış konuşuyor ‘esnaf kepenklerini kapattı’ diyor. ‘Çiftçi tarlalarına satıyor’ diyor. Bak burada ben rakamları açıklıyorum. Bunlar resmi bütçede. Sen size ait olan hayali bütçeden konuşuyorsun. Biz bugüne kadar çiftçimizin yanında olduk esnafımızın yanında olduk ve tavsiye ederim şöyle işbilen adamlarınıza bir sorun da güya sözcüleri de bu işlerden biraz anlar havalarda dolaşıyor. Bir sor bakalım Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine sor, Türkiye ihracatçılar Meclisine sor oralardan bir araştır. Ne kadar bu yıl içerisinde esnaf veya şirket faaliyete girdi ne kadar da kapandı bir sor bakalım sana nasıl bir rakam verecekler. Ben söyleyeyim sana altıda bir kapanan diğerleri açılan. 6 açıldıysa 1 kapandı. Biz böyle çalışıyoruz ama bunların dünyadan haberi yok, ne olup bittiğinden haberi yok. Bu rakamları Türkiye İhracatçılar Meclisi ile DEİK toplantısında bunları açık açık anlattım. Ama bunların hayatı yalan üzerine kurulu” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yılbaşından itibaren elektrik fiyatlarında konutlarda yüzde 10 indirim yapıyoruz. Aynı şekilde konutlarda ve küçük, orta ölçekli işletmeler ile ticarethanelerde kullanılan doğal gazın fiyatında da yüzde 10’luk indirime gidiyoruz” dedi. “Tasarruf sürdürülebilir büyümenin temel şartlarından biridir. Halihazırda bireysel emeklilik sistemimizdeki katılımcı sayısı 7 milyona ulaştı. Birikmiş fon ve devlet katkısı tutarı ise 87 milyar lirayı buldu. Sistemi yaygınlaştırmak çok daha cazip hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu amaçla 2019 bütçesinde devlet katkı payı olarak 4,1 milyar lira daha ayırdık. Devleti yaşatmak için insanı yaşatmamız gerekiyor. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bu anlayışla uyguladığımız sosyal yardım projeleri için 62,1 milyar lira kaynak tahsis ettik. Çalışanlarımızın ve ücretlilerimizin geçim seviyelerini yükseltmek için her türlü tedbiri aldık alıyoruz. Daha önce gıdadan giyime ilaçtan eğitime turizmden zirai araçlara kadar pek çok alanda katma değer vergisi indirimleri yapmıştık. Asgari ücretli olup da 3 çocuğu bulunanların aylık vergi yükünü 0’a kadar indirmiştik. Basit usulle vergilendirilen esnaflarımızın 9 bin liraya kadar olan kazancını vergi dışı bırakmıştık.
Genç girişimcileri desteklemek için yıllık 75 bin liraya kadar vergi muafiyetleri getirmiştik. Yatırımcılarımız ve işletmecilerimiz üzerindeki damga vergisi harç ve benzeri yüklerin maliyetlerini önemli ölçüde azalttık. Geçtiğimiz yıl döviz kurunda yaşanan dalgalanmanın vatandaşlarımız üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmek için akaryakıt ürünlerinin fiyatlarını sabit tutmak amacıyla vazgeçtiğiniz ÖTV tutarı 8 milyar liranın üzerindedir. Enflasyonla mücadele ve ekonomiyi canlandırmak kampanyası çerçevesinde de beyaz eşyadan mobilyaya motorlu taşıtlardan inşaata pek çok sektörde ÖTV KDV ve harç indirimleri yaptık. Önümüzdeki dönemde vergi politikalarını bütüncül ve adil bir anlayışla gözden geçirecek yatırım üretim ve istihdam teşviklerine devam edeceğiz. Bu kapsamda 2019 ve 2020 yıllarında ilk defa işe alınacak her işçinin asgari ücret üzerinden tüm sigorta ve vergi giderlerini devlet üstlenecek. Kadın genç ve engelli istihdamındaki teşvik süresini 12 aydan 18 aya çıkartıyoruz. İmalat sanayinde yatırım teşvik belgesi şartı aranmaksızın 2019 yıl boyunca araştırma geliştirme faaliyetlerinde ise süre sınırı olmaksızın yeni makine ve teçhizat alımlarında KDV alınmayacak.”
“2019 yılını Göbeklitepe Yılı olarak ilan ediyoruz”
“Tüm milletime sesleniyorum, turizmde çok iyi bir yılı geride bırakıyoruz. Önümüzdeki yıl yeni ve daha büyük atılımların hazırlıkları içindeyiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede 2019 yılını Göbeklitepe Yılı olarak ilan ediyoruz. Sadece Göbeklitepe Yılı ilan ederken onunla kalmayacağız. Bu çerçevede Gaziantep de bu işin içinde olacak, Mardin de, Adıyaman da aynı şekilde bu işin içerisinde olacak. 5 ilimizi bu işin içerisine almak suretiyle bölgeyi Göbeklitepe Yılı’nda ayağa kaldıracağız” açıklamasında bulundu.
“Bölgesel istihdam teşvikini bir yıl daha uzatıyoruz”
İş dünyasına da özellikle istihdam alanında katkı sağlamak için bazı destekleri uygulamaya geçireceklerini bildiren Erdoğan, “İlk olarak bölgesel istihdam teşvikini bir yıl daha uzatıyoruz. Hâlâ 51 ilimizde ve iki ilçemizde işverenlere sağladığımız 6 puanlık SGK teşviki devam edecek. 2018 yılında 9 ay olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl 12 ay boyunca vereceğiz. Bu destek 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran iş yerleri için 101 TL, 500’ün altında sigortalı çalıştıran iş yerleri için ise 150 TL olacaktır. Ayrıca sigorta prim teşviki uygulaması önümüzdeki yıl 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran iş yerleri için 3 puan, 500’ün altında sigortalı çalıştıran iş yerleri için 5 puan olarak uygulanacaktır. Bu teşviklerin de iş dünyamıza hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Asgari ücretin 2 bin 20 TL olması
Erdoğan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun asgari ücretin 2019 yılı için net olarak 2 bin 20 TL olarak belirlediğini anımsatarak, “Nasıl buldunuz? Oylayalım, kabul edenler? Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Zaten işveren, işçi bütün sendikalar burada adeta ittifakla kararı aldılar ve Bakanımız da açıklamayı yaptı. Bekar bir işçinin ücretini ifade eden bu rakam evli ve çocuklu olma durumuna göre daha da yükselebiliyor. Bu rakam asgari ücretin yüzde 26’nın üzerinde bir yükselişle, yani bu artış çok çok önemli. Bay Kemal’in bunu çok iyi bilmesi lazım ama anlamaz. Net 417 lira arttığını gösteriyor. İşçilerimiz ve işverenlerimiz için olabilecek en iyi rakamı belirlemek amacıyla yürütülen uzun ve yoğun çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bu rakamın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Böylece yeni yılın hamdolsun bu müjdelerle karşılanmış olması bütün hanelere de inşallah sevinç ve bereket getirmiş olacak” ifadelerini kullandı.
CHP’ye Hulusi Akar tepkisi
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in TBMM’deki bütçe görüşmelerinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a yönelik sözlerini eleştiren Erdoğan, “Milli Savunma Bakanımıza yapılan hakaretler yenilir, yutulur hakaretler değildir. Bu edep yoksunu kişilerden ne yazık ki ana muhalefetin orada Genel Başkan Yardımcısı var veya sıfatı nedir onu doğru düzgün bilmiyorum, bilmeme de gerek yok zaten, bu adamlarla ana muhalefet politika yapıyor. Bir yere varamazsınız. Bunlar derslerine çalışmayan, yalan yanlış rakamlarla günü savuşturmanın gayretinde bir ana muhalefet. Son 16 yılın Türkiye’de gerçeği budur. Ama milletimize bunu anlatmamız gerekiyor. Gerek milletvekillerimiz, gerekse de tüm teşkilatımız bunu milletimize iyi anlatmalı. İyi anlatmalı ki milletimiz bu gerçekleri görsün, bilsin, 31 Mart’ta da bunlara demokratik dersi sandıklarda en güzel şekilde versin” şeklinde konuştu.
“Gerekli dersi tabii ki yargıda vermek durumundayız”
“Bunlar yeri gelir terör örgütüyle el ele kol kola yürürler, yeri gelir onların diliyle konuşurlar, yeri gelir bu vatana, bu millete onların ağzıyla saldırırlar ve savunurlar, yeri gelir teröristlerin ileri gelenlerini bakarsın cezaevlerinde gider ziyaret ederler” diyen Erdoğan, “Tüm enerjisini, tüm mesaisini, eline geçen her fırsatı, şiddeti, sokak terörünü ve bölücü yandaşlarını aklamak için kullanan bir ana muhalefet partisi ülkemizin ve demokrasimizin gelişmesindeki en büyük engeldir. Bunlar kalkıp da şu anda kabinemizin Milli Savunma Bakanına bu şekilde saldırabilme edepsizliğini yapmışlardır. Bunlara gerekli dersi tabii ki yargıda vermek durumundayız, vereceğiz de. Çünkü bunlar ancak o dilden anlarlar. Önce tazminat, sonra ceza. Bu ülkede 40 yılı aşkın silahlı kuvvetlerimizde görev yapmış şimdi de Milli Savunma Bakanılığı yapan kabine mensubu arkadaşımıza bu şekilde saldırma hakkına bunlar sahip değil” ifadelerini kullandı.
“Bugün, yarın sizlere bu konuda da gayet önemli müjdeler verebiliriz”
“Ana muhalefet partisi ve bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı, yeni hükumet sistemimizin ilk bütçe görüşmelerinde maalesef çok kötü bir sınav vermiştir. Elbette biz bölücü terör örgütünün Meclis’teki taşeronlarının asıl karın ağrılarının farkındayız. Bunun içinde onların söylediklerini, hakaretlerini, çirkefliklerini dikkate almıyoruz. Onların, Kandil’deki terör baronlarından icazet almadan tek bir kelime dahi edemediklerini gayet iyi biliyoruz. Şu anda açıklamıyorum ama bugün, yarın sizlere bu konuda da gayet önemli müjdeler verebiliriz. Onlardan demokrasimiz adına da bir katkı beklemiyoruz. Meclis’te bulunma sebepleri Türkiye’nin önünü açacak bütün projeleri sabote etmek olanların milletimizin birlik ve beraberliğine katkıda bulunmaları elbette mümkün değildir. 2019 bütçesinin içeriği, hedefleri, Türkiye’ye kazandıracakları itibariyle bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarını rahatsız etmesi gayet doğaldır. Bizim asıl merak ettiğimiz CHP’nin rahatsızlığıdır. Her açıdan ülkemizi bir adım daha ileriye taşıyacak bu bütçeden ne için CHP milletvekilleri rahatsızlık duyuyor? Neden CHP sözcüleri bölücü terör örgütün uzantılarıyla aynı argümanları, aynı dili kullanarak bütçeye saldırıyor? Bu soruları sadece biz değil en başta CHP’ye oy vermiş vatandaşlarımız olmak üzere 81 milyonun tamamı soruyor ve cevaplarını da merak ediyor. Anlaşılan CHP’liler seçim ittifakı kurarak Meclis’e taşıdıkları bölücü örgütün uzantılarıyla mesai yaparak giderek onlara benzemeye başladılar.”
“Siz değil misiniz çocuk katili?”
24 Haziran seçimleri için kurulan ve 31 Mart seçimlerinde iyice pekiştirilen ittifakın CHP’lilerin kimyasını iyice bozmaya başladığının anlaşıldığını kaydeden Erdoğan, “Bütçe üzerinde partilerinin görüşlerini ifade etmek için söz alan CHP yöneticilerinin açıklamalarına baktığınızda bütçe ile ilgili dişe dokunur tek bir fikir dahi bulamıyorsunuz. Onun yerine bol hakaret, hamaset, yalan, iftira var. Sokak çetelerine övgü, Türkiye karşıtlarına sunulmuş bolca malzeme var. Mesela bir tanesi çıkmış bütçe yerine sadece kendinden, kendi egosundan bahsediyor. Diğeri gazi Meclis’in kürsüsünü Gezi olaylarının tertipleyicilerini aklamak için kullanıyor. Bir başkası 52 vatandaşımızın hayatına mal olan, 6-8 Ekim olaylarını kışkırtan şahsın gönüllü avukatlığına savunuyor. Bununla da kalmıyor AİHM’in art niyetli kararını gündeme taşıyarak Türk mahkemelerine, hakim ve savcılarına saldırıyor. Kurban eti dağıtırken şehit edilen Yasin Börü’den ve 6-8 Ekim olaylarının diğer kurbanlarından hiç bahsetmeyen bu şahıs yargımızın verdiği kararları eleştirerek safını da ortaya koyuyor. Tüm bunları da bölücü örgütün siyasi uzantılarının kullandığı tezlerle, argümanlarla yapmaya çalışıyor. Siz değil misiniz çocuk katili? Siz değil misiniz kadınların katilleri? Siz değil misiniz yaşlıların katilleri? Siz değil misiniz iş makinelerinin başında çalışırken bombalanarak öldürülen mühendislerimizin katilleri? Siz değil misiniz öğretmenlerimizi dağa kaçıranlar. İşte bu CHP, bu örgütün yanında yer alıyor. Bu CHP, desteklenen şu anda parlamentodaki bu temsilcilerinin yanında yer alıyor, onlarla omuz omuza yürüyor. Biz, CHP’nin son dönemdeki sicilini çok iyi biliyoruz” dedi.
“Kahvesini yudumlayarak darbenin sürecini nasıl izlediğini gayet iyi biliyoruz”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki tavrı üzerinden eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
“O gece Atatürk Havalimanına gelip de orada tankların arasından danışıklı bir dövüşle geçip Bakırköy Belediyesine giderek orada kahvesini yudumlayarak bütün o darbenin sürecini nasıl izlediğini de gayet iyi biliyoruz. Beyefendiye haber verilmemiş, ona da haber verecekmişiz. Biz, bütün televizyon kanallarında bunu duyurduk. Milyonlar meydanlara döküldü, beyefendiye özel davetiye çıkaracaktık. Ne oldu? 7 Ağustos’taki o dayanışma günü diye ifade ettiğimiz, bunun içinde ben bütün bunlara rağmen kendisini davet ettim. 1-2 gün cevap yok. Cumayı cumartesiye bağlayan akşam beyefendinin oradan katılacaklarına dair haber geldi. Geldi, hayatında görmediği bir katılımı gördü. Fakat o süreçte fazla uzun sürmedi. Hemen birkaç gün sonra o barış, dayanışma, kardeşlik unutuldu, tekrar saldırmaya başladı. ‘7 Ağustos dayanışmasında yokuz’ demeye başladı. Çünkü bunların ruhunda çünkü bu yok. Bunların ruhunda birlik, beraberlik yok. Bunların ruhunda sürekli olarak ülkenin barışına bombayı atmak var. CHP’nin başındaki zatın bölücü terör örgütü mensuplarına nasıl cici çocuk, çiçek çocuk muamelesi yaptığını, onları nasıl arkadaşlar diyerek aklamaya çalıştığını da gayet iyi hatırlıyoruz. Bu sebeple CHP’nin yaşadığı savrulmaları gün geçtikçe ittifak ortaklarına daha çok benzemesini çok da şaşırtıcı bulmuyorum. Allah CHP seçmenine sabır versin diyorum.”
“31 Mart’ta AK Parti bayrağını bir kez daha zirveye dikeceğinize yürekten inanıyorum”
AK Parti’nin yerel seçimlere ilişkin çalışmaları hakkında bilgiler veren Erdoğan, şu ana kadar 74 büyükşehir veya il belediye başkanı adaylarının ismini kamuoyuna ilan ettiklerini anımsattı. Önümüzdeki günlerde şehir şehir veya bölge bölge ilçe adaylarınında tanıtılacağını dile getiren Erdoğan, “Hedefimiz Ocak ayının ortasına kadar bu süreci büyük oranda tamamlayıp, mahalli seçimler manifestomuzu milletimizle paylaşmaktır. İsmini ilan ettiğimiz adaylarımızın gece gündüz çalışmaya başladıklarına inanıyorum. Teşkilatlarımızdan seçim gecesine kadar devam edecek geceli gündüzlü bir çalışma bekliyorum. Yapmamız gereken tek şey bir AK Partili gibi davranmaktır. Tüm dava arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma güveniyorum. 31 Mart’ta AK Parti bayrağını bir kez daha zirveye dikeceğinize yürekten inanıyorum. 31 Mart akşamı yerel yönetimlerde tekrar tek başımıza iktidarımızı ilan etmeye var mıyız? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gönüllere girmeye var mıyız? Allah yar ve yardımcımız olsun” diye konuştu.
Göz Atmak İster misiniz?
İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde gergin anlar
CHP’li vekillerin Bakan Ali Yerlikaya ve beraberindekilerin salona girişini engellemeye çalışmasıyla itişmelerle başlayan İçişleri Bakanlığı’nın …