Özellikle kriz dönemlerinde haberlerde çok sık duyduğumuz stokçuluk ile alakalı insanlar ne demek olduğunu ve İslam Dininde stokçuluğun yerini oldukça merak etmeye başladılar. Bu durum hakkında Diyanet İşler Başkanı Ali Erbaş’ta açıklama yaptı.
Türk Dili Kurumuna göre stokçuluk teriminin kökeni olan “stok” için “yığılım”, “stokçu” için ise “stok yapan kimse, istifçi” tanımını yapılmaktadır. Gelecekteki fiyat farklılıklarından faydalanmak için önceden tedarik edilen malların satışa sunulmayıp daha fazla fiyata satmak için bekletilmesi stokçuluktur. Felaketleştirme ve aşırı önlem alma stratejilerinin sonuçlarından biri olan stoklama, gerçekten ihtiyacı olanların ürünlere ulaşmasını engelleyeceği için topluma çok fazla zarar vermektedir. Özellikle ülkemizde son zamanlarda oldukça artan bu durum artık herkesin dikkatini çekmeye başladı. Son günlerde marketlerde başlayan stoklama işinden sıvı yağlar da nasibini almaya başladı. Durum böyle olunca hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş yapılan stokçuluk hakkında açılamalar yaptı. Recep Tayyip Erdoğan son günlerde artan stokçuluk için, “Tabii şu anda kimi ürünlerde görülen fiyat artışlarının bir sebebi küresel emtia fiyatlarının yükselişiyken, bir sebebi de maalesef piyasadaki açgözlü fırsatçılardır. Bu özellikle de stokçuluktan kaynaklanıyor. Şimdi bu bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler.” açıklamasını yaptı.
İslam Dininde Stokçuluğun Yeri, Diyanete Göre Stokçuluk Yapmak Haram Mı?
İhtikâr/Karaborsacılık, insanların ve hayvanların yiyeceklerine ait olan tüketim mallarını, halkına zarar verecek bir şekilde satın alıp kıymetleri yükselsin diye hapsetmektir. İnsanlara ve hayvanlara zarar veren bir ihtikâr, kerâhet-i tahrîmiyye ile mekruhtur. İhtikâr yani stokçuluk yapan kimse, elinde bulunan malları satmamakla cemiyetin haklarını iptal etmiş, onların hayatına kastetmiş olup onları zarar ve sıkıntıya sokmuş olmaktadır. İhtikârın/Karaborsacılığın/Stokçuluğun günah olduğuna dair pek çok hadis-i şerif bulunmakla birlikte bu konu ile alakalı olarak Kuran’ı Kerim’de bir ayet geçmemektedir. İşte stokçulukla ilgili olarak Peygamber Efendimiz’in söylediği bazı hadisi şerifler:
Rasûlullah (s.a.v);
“Ticaret yapan kimse merzûkdur, ihtikâr (stokçuluk) yapan kimse melûndur” buyurmuştur.
Yani insanların yiyecek ve içeceklerini satın alıp onları pahalı satmak için hapseden kimse lanetlidir.”
“Her kim ihtikâr (stokçuluk) yaparsa günahkâr olmuştur” buyurmuştur bir başka hadisinde.
“Bir kimse pahalanmasını isteyerek gıda maddesini kırk gün saklarsa, Allah’ın meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerinedir. Allah (c.c) onun ne nafile ne farz hiç bir namazını kabul etmez.” demiştir yüce peygamber.
“Her kim ümmetim üzerine bir gece pahalılık olmasını arzu ederse, Allah (c.c) onun kırk senelik ibadetini mahveder.”
“İhtikâr (stokçuluk) yapan kimse, Peygamberleri öldürenler ile beraber haşrolunur.”
“Her kim gıda maddesi (satın alıp, pahalansın diye) 40 gün saklarsa, o kimse Allah’tan (c.c) berî olmuştur, Allah’ta (c.c) o kimseden berî olmuştur.” gibi stokçuluk üzerine bir çok hadisi şerifi bulunmaktadır Hz. Muhammed’in.
Son günlerde marketlerin daha yüksek fiyattan satabilmek için bazı gıdaları stok yapması ile alakalı olarak Diyanet İşler Başkanı Ali Erbaş’ta açıklamalarda bulundu.
Erbaş, “Terör, göç, şiddet, salgın hastalık ve tüm dünyayı kuşatan adaletsizlikler insanların kahir ekseriyetini çaresizlik ve umutsuzluk girdabında zor ve karamsar bir hayata mahkum etmektedir. Bu durum sosyal ilişkiler bakımından küresel ölçekte ve psikolojik boyutta ciddi kırılmalara zemin hazırlamakta, maddi ve manevi bunalımlara neden olmaktadır.”
“STOKÇULUK İSLAM’IN YASAKLADIĞI BİR DAVRANIŞTIR.”
İslam Dinin’in iyilik, isar, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi erdemlerin toplumun tüm fertlerini kuşatacak bir anlayışla ikame edilmesini, birlikte yaşama ahlakına ve hukukuna özen gösterilmesini istediğini sözlerine ekleyen Ali Erbaş, “Bencilce davranarak kişisel menfaat sağlamaya yönelik yaklaşımlarda bulunmak, elinde ürün olduğu halde daha çok kazanma hırsıyla piyasaya sürmemek yani ihtikara tevessül etmek, İslam’ın üstün ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan ve yasakladığı bir davranıştır. İnsaniyet açısından da kabul edilemez bir durumdur.” diye konuştu.
Göz Atmak İster misiniz?
İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde gergin anlar
CHP’li vekillerin Bakan Ali Yerlikaya ve beraberindekilerin salona girişini engellemeye çalışmasıyla itişmelerle başlayan İçişleri Bakanlığı’nın …