Aziz Dağtekin Yazdı
Uzayda iki farklı noktayı birleştiren şeye doğru parçası, dünyada ise menfaat denir olmuş. Biliriz ki dünyadaki menfaatçiler kuş gibidir. Kuşlar yerde elimizden beslenirler, uçunca üstümüze pislerler! İşte Gökhan Zan’ın da Hatay depremi ile ilgili yapmış olduğu ilkesizlikler bu tezlerimizi doğruluyor.
Sevgili Gökhan Zan, menfaat uğruna doğruları söylemekten kopmak ne zamandan beri adamlık oldu? Deprem günü Cumhurbaşkanlığı iletişim daire başkanlığına önce teşekkür ediyorsun. Ve diyorsun ki , “Ben Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na çok teşekkür ediyorum. Hemen emrimize birini verdi, kendisiyle irtibata girdik. Sabah operatörler, kepçeler bütün makineler boş duruyordu, sesimizi duydular” diyorsun 40 gün sonra yani milletvekilliği teklifi aldığın iddia edildiği gün İyi Parti Lideri Meral Akşener gibi “U” dönüşü yaparak CHP’ye yakınlığıyla bilinen Halk TV yayınına katılarak zıt bir açıklama yapıyorsun. Seni 40 günde değiştiren nedir? Bu anlam yükleyemediğimiz “U” dönüşün ister istemez bize “Bu ne yaman çelişki?” sorusunu sormamızı zorunlu kılmıştır.
Sevgili Gökhan, unutma ki, menfaati uğruna ülkesini, devletini ve milletini karalayan birileri vekil olsa ne olur? Cumhurbaşkanı olsa ne olur? İnsan önce vatanını, milletini sevmesini bilecek. Sevmiyorsa söylenmesi gereken tek ve son bir söz var. Ya sev, ya da terk et! Ülkesine ve milletine düşmanlık edene üçüncü bir seçenek sunmak yok.
Ne demek ya! Bu adamlık mı? 40 günde ne değişti de önce ağzından methiyeler dizdiğin kişi ve kurumlara daha sonra kin ve nefret kusuyorsun!.. Senin çıkarın devletin hizmetinden daha mı büyük ve önemli? Vatanseversen tabi ki hayır. Değilsen sonuç zaten ortada.
Sonuç itibariyle önce doğruları söyleyip sonra çıkarları için olanlara son sözümüz, doğruluğu ve dürüstlüğü menfaati kadar olanın, yokluğu toplum için büyük bir kazançtır. Biliriz ki insanları doğruda ayıran da birleştiren de hep menfaat olmuştur. Allah bizi bu tür menfaatperestlerden uzak eylesin.