Ermeni zulmünü hep Türklerin katliam yaptığını iddia eden kör ve sağırlar bu gerçekleri neden görmez neden anlamazlar bilmeyiz. Bazen aklımıza acaba bu Ermeni zulmünü ön yargılı erik kurusu taşıyan batıya iyice anlatamadık mı diye düşüp dururuz.
Bazen de Ermeni mezalimini unutup da tarihine düşmanlık ve ihanet edenler, “Hepimiz Ermeni’yiz” diyerek nara atanlar gerçekten Ermeni mi diye düşünmüyor değiliz.
Gelin 1901 yılında Ermeni zulmüne maruz kalan ve o dönemi bire bir yaşamış Mehmet Şaar beyin ağzından o vahşeti dinleyelim:
“Adı Soyadı: Mehmet Şaar Baba Adı: Tevfik
Anne Adı: Rukiye Doğum Yeri: Van-Göllü
Doğum Tarihi: 1901
Göllü köyündenim. Van’daki ordunun Erzurum tarafına çekilmesi üzerine Ermeniler harekete geçtiler. Analarımız, babalarımız hep Ermeniler tarafından kesildi. Benim babam da orada şehit oldu. Jandarma çavuşu idi. Mollakasım, Amik, Şeyhayne, Göllü, Hıdır, Kurtsatan, Köprüköy köylülerinin hepsi katledildiler. Bizim köyün bir kısmı Zeve’ye sığındı, orada şehit oldular. Biz zor kaçabildik. Ermeniler, hamile kadınların karınlarını süngülerle yarıp çocuklarını süngülerin ucunda çıkardılar. Bütün Müslüman köylerini basıp ateşe verdiler. Kadın-erkek, genç-yaşlı demeden birçok insanı katlettiler. Adını saydığım köylerden kaçıp kurtulan Müslüman halk, Zeve’den Van gölüne dökülen Ablengez suyu üzerinde bulunan köprüden karşıya geçerek kurtulmaya çalışıyorlardı. Annem, ben ve iki kızkardeşim geçtikten sonra baktık ki, Ermeniler köprüyü yıktılar. Esirleri öldürüp Ablengez suyuna attılar. Cesetleri, baharda kar sularının taşırdığı Ablengez suyu göle götürdü. Ben, annem ve iki kızkardeşim, gündüzleri ekinlerin arasında derelerde sürüne sürüne ilerliyor, geceleri dağlarda kalıyorduk. Ermenilerin eline geçersek öldürüleceğimizi biliyorduk. Diyarbakır’a kadar kaçtık. O kaçış sırasında annem öldü. Sonra iki kızkardeşimi de kaybettim. Yapayalnız kaldım.”
Bu gerçekleri okuyup, yorumlayanlar şimdi hala “Hepimiz Ermeniyiz” diyebilecekler mi acaba çok merak ediyoruz.