Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İran medyasında çıkan ‘Erdoğan ile Esad görüşecek’ haberinin gerçeği yansıtmadığını, Esad’ın zirveye bile davetli olmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Haber Global canlı yayınında Suriye’deki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şam ile Ankara arasında bir diyalog kurulacak mı sorusuna yönelik Bakan Çavuşoğlu, Suriye ile yapılacak görüşmelerin devlet başkanları seviyesinde gerçeklemeyeceğini açıkladı.
İran medyası tarafından Şangay İşbirliği Teşkilatı toplatılarında 3’lü zirve olabileceği iddialarına karşın Bakan Çavuşoğlu, “Öyle bir şey yok, doğru değil. Esad da oraya davetli değil.” ifadelerini kullandı.
Mevlüt Çavuşoğlu açıklamalarında şu ifadeler öne çıktı:”11 yıla aşkın iç savaş var. DEAŞ gitti ama PKK/YPG güçleniyor. İnsanlar evlerine dönmek istiyor dönemiyor. Rejimin kontrol ettiği yerlerde, rejim korkusu ve yeterli destek verilmediği için tereddüt edenler var. Türkiye olarak en önemli sürecin siyasi çözüm olduğunu söyledik. Çok inisiyatif aldık. Bu inisiyatiflerden bir ASTANA ayakta kaldı. Bugün Anayasa Komisyonu toplanıyorsa İran, Türkiye ve Rusya’nın sayesinde oluyor.Rejim siyasi sürece tam olarak inanmadı ancak rejimin de görmesi lazım savaşarak ülke bölünecek.Bizim de desteklediğimiz muhalefet müzakere heyetini kurdu. Muhalefet anayasa ile ilgili olgun tavır sergiliyor ancak rejimden kaynaklı bir direniş var. Bir mesafe katedemediler. Bu süreçte tabii istihbarat örgütleri arasında diyalog var. Suriye’nin istikrarı ve barışı tam olarak tesis edilmeli. Bu yönde zaten ASTANA formatında bir masanın etrafındayız.Diyalog için şart olmaz. Fakat bu diyaloğun, görüşmelerin amacı ne. Önceden özetledim. Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım bizim sınır güvenliğimiz son derece önemli, Suriye’nin toprak ve siyasi bütünlüğü son derece önemli, insanların ülkelerine dönmeleri önemli, barış olursa istikrar olursa uluslararası toplum ülkenin yeniden inşasına katkı sağlayabilir. Bizim politikamız hep sonuç odaklıdır.Yürüttüğümü Suriye siyaseti sonuç odaklıdır. Suriye’nin istikrarı, huzuru, barışı ve insanların geri dönebilmesi, terör örgütlerinin sınırlarımızın ötesinde barınmaması…
Suriye’ye operasyon
PKK YPG’ye yönelik operasyonumuza birbirine karşı olan ülkelerin hepsi karşı çıkıyor. İran da karşı çıkıyor ABD’de karşı çıkıyor. Bugün yine sözcünün bir açıklamasını gördüm. Diyorlar ki DEAŞ güçlenir. Bir DEAŞ kisvesi altına saklanmışlar. Esas bizim yaptığımız operasyonlar Suriye’nin bütünlüğü bakımından, terörden arındırılması bakımından çok önemli. Rejim derse ki biz yapacağız sizin yapmanıza gerek yok, böyle bir gücün varsa biz de destek verelim. Yapacak gücün yok. Terör örgütü biraz daha güçlendiği zaman seni bölecek. Dolayısı ile bazı ülkelerin karşı çıkmasını anlıyorum ancak rejimin karşı çıkmasını anlamıyorum. Birbirine düşman ne kadar ülke varsa harekatımıza karşılar. Bu bugüne kadar yaptığımız harekatların ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.Biz rejim ile muhalefetin uzlaştırılması gerektiğini söyledik. Provokasyon her yerde var, kötü niyetliler var. Bir kelime ile ortaya çıkıyorlarsa bunun arkasında başka şeyler var. İstihbaratımız bu konuda çalışmalarına devam ediyor.
ASTANA süreci
Bugün Cenevre süreci varsa ASTANA sayesindedir. ASTANA’nın amacı siyasi çözüm. Rejim bugüne kadar 8 toplantıda anayasa yazımı için olumlu bir adım atmadı. Rejim siyasi süreç konusunda adım atmadı. İstediğimiz neticeyi veremedi. Maalesef ASTANA elde kalan tek platform. Esas Hedef Suriye’de siyasi çözüm.
İsrail ile normalleşme adımları
Büyükelçi atamaları önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Şu anda kapsamlı bir kararname hazırlıyoruz. Sadece İsrail için değil. Önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Bizim taslak çalışmamız bitmek üzere, isimler var. Biz atamalarda büyükelçi olma yeteneği, liyakatı, eğitimi var mı ona bakacağız. İçeriden dışarıdan atama ayrımını doğru bulmuyorum. Her ülkeye, o ülkeye uygun ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek büyükelçilerimizi görevlendireceğiz.
İsrail ile normalleşmeye Filistin ne diyor?
Filistin’de gerek Fetih gerek Hamas kanadı İsrail ile ilişkimizin normalleşmesini istiyor. Attığımız adımlar Türkiye’nin tFilistin davası konusunda taviz vereceği anlamına gelmiyor. İlişkilerin normalleşmesi, diyalog kurulması İsrail için de önemli. Diyaloğun her anlamda faydası olacaktır. Filistin davamızın savunulmasında da etkisi olacaktır. Her konuda hem fikir olmasak bile, diyaloğun devam etmesi gerekiyor.
GKRY’nin Doğu Akdeniz’deki gaz keşfi
(GKRY’nin hidrokarbon yatakları bulduğu bölge) Burası bizim kıta sahanlığımızın içinde değil. Bizim kıta sahanlığımızın içine girmelerine izin vermiyoruz. Yunanistan ve Rum kesimi bir yıl içinde 9 kez gemi gönderme teşebbüsünde bulundu. Aldığımız tedbirlerle buna izin vermedik. Bir İtalyan gemisi bilimsel araştırma için bizden izin istedi. Bu konuda iş birliği yaparız ancak bizden izin alınması gerekiyor. Aksi takdirde izin vermiyoruz. Bizim kıta sahanlığımızın sınırları belli. Uluslararası hukuka uygun hareket ediyoruz. Kendi kıta sahanlığımız içinde sondaj, sismik araştırma çalışmalarımız devam ediyor.
Yunanistan ile yumuşama bekleniyor mu?
Yunanistan’ın bu yalan dolan politikadan vazgeçmesi lazım. Her yerde Türklerin aleyhinde, F-16 aleyhinde lobi çalışmaları yapması… Yunanistan’ın samimiyetsiz siyasetini biz biliyoruz. Uluslararası hukuka uymaları gerekir. Hep hukuk diyorlar, Batı Trakya Türkleri zulüm altında. Onların haklarını ihlal ediyorlar. Adaların silahsızlandırılmasını ihlal ediyorlar. Türkiye’nin kıymetini bilmeleri lazım. İş birliği içinde olurlarsa kazançları ne olur, olmazlarsa ne kaybederler bunu düşünmeleri lazım. Yunanistan bu politikayı sürdürdükçe yumuşamanın bir faydası yok. Biz Yunanistan ile her gün kavga etmiyoruz. Samimiyet yok. Toplantı öncesi biz dostuz diye sarılır öperler. Hepsi böyle. İçeri gireriz, Türkiye aleyhinde konuşurlar. Biraz dürüst olmaları gerekiyor.
ABD ile F-16 görüşmeleri
Yunan kökenli kongre üyesinin bir girişimi oldu. O bağlayıcı değil tabii. Senatodan bir karar çıkacak ikisini birleştirecekler öyle karar çıkacak. ABD yönetimi olumlu bakıyor. Teknik görüşmeler iyi seyrediyor. Ama yönetim de istiyor ancak yönetim de biliyor ki biz elimizi kolumuzu bağlayacak şartlarla F-16 veya başka bir ürün almayız. Kullanamayacağımız ürünü neden alalım. F-16 konusunda yönetimin olumlu yaklaşımının devam etmesini bekliyoruz.
Tahıl koridorunda son durum
Antalya’da ilk toplantıdan hemen bir sonuç beklemiyorduk bir araya getirmek önemliydi. Ancak İstanbul’daki toplantıdan sonra ümitliydik. Fakat birden her şey değişti. Irpin’den görüntüler geldi. Masadan hızlı bir şekilde uzaklaştılar. Kırılma noktası oydu. Geldiğimiz noktada adil bir ateşkes olması gerekiyor. Biz Türkiye olarak Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne en güçlü destek veren ülkelerden biriyiz. Her iki tarafla da ilişkilerimiz iyi.Batı’dan savaşın devam etmesini isteyen ülkeler, NATO üyesi ülkeler vardı. Hatta tahıl anlaşmasını sabote etmek isteyenler bile vardı. ABD değil yalnız onu söyleyeyim. Tahıl anlaşmasının sorunsuz işlemesi ateşkese dair bir gösterge. Umudumuzu kaybetmedik, çabalarımızı sürdürüyoruz. Sayın Putin’e ateşkes ilan edilmesi yönündeki telkinleri paylaştık. Sayın Zelensky’e de ateşkesin önemi vurgulandı. Kolay değil. Tahıl anlaşması devam ediyor. Ciddi bir sorun yok.
Ermenistan ile normalleşme süreci
Özel temsilcilerimiz 4 defa görüştüler, Azerbaycan’ın zaferinden sonra Günay Kafkasya’da kalıcı barışın tesisi için çalışmalar yapıyoruz. Güven artırıcı çalışmalar oldu. Bizim yürüttüğümüz sürecin, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki süreçten bağımsız görmek gerçekçi değil. Güney Kafkasya’da kalıcı barış, Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanacak anlaşma ile gerçekleşebilir. Azerbaycan bir teklifte bulundu. Ermenistan uzun süre olumlu cevap vermedi. En son Brüksel görüşmelerinde çalışmalar yapılsın dendi. İşgal ettiğin topraklar Azerbaycan topraklarıydı. Sanki Azerbaycan Ermenistan topraklarını almış gibi davranıyorlar. Laçın koridorunda 2 yıl geçti hala Ermeni askerleri var. Bizim Ermenistan ile normalleşme çabalarımızı herkes görüyor. Azerbaycan’ın tek derdi topraklarını geri almaktı. Şimdi kalıcı barışı sağlamak. Gelin Kafkasya’yı işbirliği ve barış bölgesi yapalım. Herkesin işine yarar.
AB ve ABD vizelerinde başvuru sıkıntısı
Vatandaşlarımıza randevu süresi 1 yıl sonrasına veriliyor. Bazılarının başvurusu reddediliyor. Biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da görüyor. Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için atılan adımlar. Bu ülkelerin büyükelçilerine gerekli uyarılar yapılacak. Düzelmezse karşı tedbirler alacağız. Mütekabiliyet uygulayacağız. İstanbul’da bir banka müdürümüze hem randevu veriyorlar hem de girerken biraz bekletmişler. Biz de onların faaliyetlerini kısıtlayacağız. Yok personelmiş yok Covidmiş. Bunların çözümleri var. Yerel personeli artırabilirler. Hepsi vize şirketleri ile çalışıyor. İsteseler çok rahat çözerler, burada çok net kasıt var. Biz bunu görüyoruz. Belgesi yetersiz ise veya istenilen şartları yerine getirmediyse reddedebilirsin. Ama her şey tamam yine reddediyorlar.”