Narin cinayetinde son dakika itirafı: Yenge dahil 3 kişi adliyeye sevk edildi

Diyarbakır Narin Güran soruşturması son dakika bilgileri, soruşturma kapsamında ortaya çıkan gelişmelerle yakından takip ediliyor. Narin’in katili kim, neden öldürüldü? soruları 17 Eylül tarihinde Türkiye’nin gündeminde yer almaya devam ediyor.

Diyarbakır’da kaybolan ve cansız bedeni bulunan 9 yaşındaki Narin Güran cinayeti soruşturmasında son durum gelişmeleri ve haberleri, gündemde yakından takip edilen konulardan biri. Amca Salim Güran’ın tutuklanmasıyla başlayan soruşturma kapsamında Narin’in katledilmesiyle ilgili yeni ve güçlü bir iddia daha ortaya çıktı. Buna göre Narin 20 Ağustos Salı günü şahit olduğu bir olaydan dolayı ertesi gün cami çıkışı döndüğü evde planlı bir şekilde öldürüldü.

Aile üyeleri de organize bir şekilde sürekli işbirliği yaparak delillerin karartılması için çalıştı. Diğer taraftan Narin’in en son görüntüsü kaybolduğu 21 Ağustos’ta saat 15.15’te okulun güvenlik kamerasına yansıdı. Jandarma kamerasından Nevzat Bahtiyar’ın aracının dere kenarına geliş saati ise 15.40 olarak belirlendi. Narin’in bu 25 dakikalık zaman diliminde kaybolduğu düşünülüyor.

2 kilometrelik yolu DHA muhabiri, otomobille 40 kilometre hızla 7 dakikada katetti. 7 dakikalık zamanın yolda harcandığı hesaplandığında, geriye kalan 18 dakikalık süredeki sır perdesi aralanmayı bekliyor. Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde çarpıcı detaylar ortaya çıkıyor. Peki Narin neden öldürüldü? 8 yaşındaki Narin’i kim öldürdü? İşte Narin Güran olayı son dakika gelişmeleri…

Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuştu. Narin Güran cinayetinde yetkililerin soruşturması devam ediyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında sahte ihbarlarla soruşturmanın seyrini değiştirdikleri gerekçesiyle akrabaları İ.K. ve Ş.K. gözaltına alındı. Gözaltına alınan üç kişiden biri adliyeye sevk edildi.

Diğer taraftan da Narin cinayetinde bazı zanlıların, aramalar sürerken köyde yangınlar çıkarıp elektrikleri kesmekten sorumlu tutularak sorgulandıkları ortaya çıktı. Tutuklama gerekçelerinde de zanlıların sürekli yanlış ihbar yaptığı, böylece jandarmanın Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı belirtildi.

Diyarbakır’da Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada aralarında anne ve ağabeyin de bulunduğu 9 zanlı daha tutuklandı, 4 kişi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturmada tutuklu sayısı 10’a yükseldi. Peki, Narin neden öldürüldü? Narin’i abisi mi öldürdü, amcası mı? İşte Narin son dakika gelişmeleri…

BİR GÜN ÖNCEDEN KARAR VERDİLER: EVDE PLAN AHIRDA CİNAYET
8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili kamuoyundaki infial devam ederken yeni gözaltılar ve bulgularla soruşturma da genişliyor. En son Narin’in yengesi ve kuzenleri gözaltına alınmıştı. Onların ifadeleri veya itiraflarıyla soruşturmanın yeni bir boyut kazanabileceği değerlendiriliyor.

YASAK İLİŞKİLER AĞI

Bu süreç devam ederken Narin’in katledilmesine dair yeni bir senaryo daha ortaya çıktı. Bu senaryoya göre Narin, aslında ‘görmemesi gereken şeyi’ 20 Ağustos’ta görmüştü. Bu da amca, anne ve yengenin de dahil olduğu yasak bir ilişki ağıydı. Narin her şeyden habersiz geldiği evlerinin yanındaki ahırda böyle bir ilişkiye şahit oldu.

KÖYDE KİMSE YOKTU

Narin’in bu duruma şahit olmasından dolayı onun bir cinayetle yok edilmesi planlandı. Cinayet günü de 21 Ağustos olarak belirlendi. Baba Arif Güran o gün düğün davetiyesi dağıtmak için Batman’a, ailenin diğer üyeleri de civardaki başka bölgelere gitmişti. Anne evdeydi. Ailenin Malatya’dan gelen oğlu Enes de evde uyuyordu. Narin ise kuzenleriyle birlikte kursa gitmişti. Giderken de saat 14.00’da büyük amcasının evine uğrayıp kuzenlerini sormuştu. Dönüşte okulun güvenlik kamerasına en son 15.15’te takıldı.

SESSİZ VE ORGANİZE

Başına geleceklerden habersizce evine doğru gelen Narin, amca Salim’in merkezinde olduğu bir organizasyonla katledildi. Fail de kendisiydi. Cinayet yeri olarak ahır seçilmişti. Soğukkanlı ve sessizce gerçekleşen bu cinayetin ardından da cesedin saklanması ve delillerin yok edilmesi süreci başlatıldı. Bu süreçte tüm aile işbirliği halinde çeşitli roller üstlendi. Aramaların yanlış yönlendirilmesi, yalan ifadeler, elektrik kesintileri ve diğer müdahalelerle Narin’i arama süreci akamete uğratılmaya çalışıldı.

18 DAKİKALIK SIR PERDESİ, ABİNİN ‘16.30’ ÇELİŞKİSİ

Soruşturmada Narin’in aile üyelerine “Suçluyu kayırmak ve suç delillerini yok etmek” suçlaması yöneltiliyor. Bunun gerekçelerinden biri Narin’i bulmaya çalışan ekiplere yanlış bilgi vererek süreci yönlendirmeye çalışmaları gösteriliyor. Bu kapsamda bazı sanıklar neden ve nasıl yanlış bilgi verdiklerini itiraf etmişti. Abi Enes Güran da Narin aranırken jandarmaya “bilgi sahibi” sıfatıyla iki kez bilgi vermiş.

24 ve 25 Ağustos’ta jandarmayla görüşen Enes, bu iki görüşmede de “Narin’i 16.30’da aramaya başladık” demiş. Ancak savcılık ifadesinde Narin’in kaybolduğunu akşam ezanı okunurken (19.11) fark ettiklerini söyledi. Abiye savcılıkta bu iki çelişki de soruldu, cevap olarak “Narin’in kaybolması ve bulunamamasından duyduğum üzüntüyle vakitleri ve yaşadıklarımı tam olarak hatırlayamadığımdan o şekilde beyanda bulunmuştum” dedi.

18 DAKİKALIK SIR PERDESİ

21 Ağustos’ta en son 15.15’te güvenlik kamerasına yansıyan, 19 gün sonra cansız bedeni dere yatağında bulunan Narin Güran (8) cinayeti ile ilgili soruşturma sürerken, cesedi evinde çuvala koyup dere yatağına götürdüğünü itiraf eden ve 15.40’ta aracının dere yatağında olduğu jandarma kamerasından tespit edilen tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın ikametinden dere yatağına otomobille gidiş DHA tarafından tekrar edildi. 7 dakika süren yolculuğun ardından 15.15 ile 15.40 saatleri arasında kalan yaklaşık 18 dakikalık sır perdesi aralanmayı bekliyor.

Kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran, aramaların 19’uncu gününde Eğertutmaz Deresi’nde çuval içinde ve üzeri taşla ve çalılıklarla örtülü olarak ölü bulundu. Narin’in cansız bedeninin bulunmasından sonra jandarma ekipleri, olay yerinde çalışma başlattı. Bu kapsamda kırmızı bir otomobilin, 21 Ağustos’ta saat 15.40’ta Narin’in cesedinin bulunduğu dereye yakın bölgeye gelip, park ettiği ve yaklaşık 50 dakika boyunca orada kaldığı belirlendi. Jandarmanın çalışmasıyla kırmızı aracın, sıva ustası Nevzat Bahtiyar’a ait olduğu saptandı. Bunun üzerine Nevzat Bahtiyar gözaltına alındı.

ABİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Narin Güran’ın ağabeyi Baran Güran dün Diyarbakır Barosu’na başvurarak “Fail ya da faillerin kim olduğuna ve yakınlık derecesine bakılmaksızın, kardeşim Narin’in öldürülmesi ve cenazesinin kaybettirilmesi ile olaya dair bilgi sahibi olup da soruşturma makamlarına gerekli beyanda bulunmayan tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve adaletin sağlanması için Diyarbakır Barosundan hukuki destek talebinde bulunuyorum” dedi. Diyarbakır Barosu Baran Güran’ı temsilen soruşturma dosyasına dahil oldu.

TUTUKLANANLAR (11 kişi)

* Salim Güran (Amca): Kasten öldürmek

* Yüksel Güran (Anne): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek

* Enes Güran (Ağabey): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek

* Nevzat Bahtiyar (Komşu- sıva ustası): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek

* Ramazan A. (Salim’in işçisi): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek

* Muhammet Kaya (Kuzen): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek

* Birsen Güran (Kuzen): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek

* Maşallah Güran (Yenge): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek

* Mehmet Selim Atasoy (Salim’in işçisi): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek

* Mehmet Şevket Kaya (Halasının eşi): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek

* Fuat Güran (Amca): Suç delillerini yok etmek

ADLİ KONTROL TEDBİRİYLE SERBEST OLANLAR (3 kişi)

* Ömer Faruk Güran (Amca)

* Kurtuluş Güran (Amca)

* Melike Güran (Kuzen)
(Suçlamaları: Suç delillerini yok etmek, suçluyu kayırmak)

SON GÖZALTILAR (3 kişi)

* İsa Kaya (Kuzen)

* Şeyma Kaya (Kuzen)

* Hediye Güran (Yenge)-Adliyede

‘İKAMETİMDE NARİN’İN CESEDİNİ TEK BAŞIMA ÇUVALA KOYDUM’

İlk ifadesinde mahalleye 5 kilometre mesafedeki Çarıklı’daki işlerini öğle vaktinden sonra halledip Tavşantepe’ye döndüğünü söyleyen Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ın cesedi kendisine araçta teslim ettiğini ve beraber kendi otomobiline yüklediklerini belirtti. Bahtiyar sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemedeki ifadesinde ise cesedi evinde çuvala koyup dere yatağına götürdüğünü ifade ederek, “Narin’in cesedinin bulunduğu çuvalı suyun kenarındaki doğal kayanın dibine yerleştirdim, üstüne bir taş koydum. Dışarıdan bakınca orada bir şey olduğu anlaşılmıyordu.

Savcılıktaki, Salim ile ilgili ‘Arif’in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm’ şeklindeki ifadem doğrudur. Daha önce ifademde bu durumdan bahsetmemiştim çünkü Salim Güran’dan korkmuştum. Daha sonra kendi ikametimde Narin’in cesedini tek başıma çuvalın içerisine yerleştirdim. Arama faaliyetleri sırasında Salim ve yanındaki jandarma personeli, annemin avlusundaki eski kuyuya bakmaya geldiler.

Narin’in cesedini gömdükten sonra ilk defa Salim ile burada yüz yüze geldik. Jandarma personeli olduğu için bana bir şey sormadı. Bunun haricinde Narin’in hiçbir akrabası bana Narin’in cesediyle ilgili hiçbir şey sormadı. Daha önce de arama kayıtlarım arttığı için kayıtlarımı silmiştim. Olay günü ile alakalı da kayıtlarımı kendim sildim. Kimsenin bu yönde telkin veya tavsiyesi olmadı. Bu durumdan dolayı pişmanım” dedi. Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de ‘Kasten öldürme suçuna iştirak’ten tutuklanarak cezaevine gönderildi.

YANGIN ÇIKARIP ELEKTRİĞİ KESMİŞLER

Soruşturma dosyasına göre Narin’i arama çalışmaları devam ederken köyde sık sık elektrikler kesilmeye başladı. Bu art arda yaşanan elektrik kesintileri, soruşturmayı yürüten birimlerin de dikkatini çekti. Jandarma tutanak tuttu. Bu süreçte amcalardan birinin bahçesinde elektrik tellerinden kaynaklı bir yangın da çıktı.

Gözaltı sürecinde ise bazı zanlıların ellerindeki plastik çubuklarla elektrik tellerini birbirine değdirerek elektrik kesintisine ve yangına sebep oldukları şüphesiyle sorgulandıkları öğrenildi. Savcılık bu konuda şüphelerin üzerinde yoğunlaştığı ailenin eniştesi (Salim Güran’ın kız kardeşinin kocası) Mehmet Şevket Kaya’ya (44) bu konuyu sordu. Kaya savcıya “Hepimizin elinde plastik çubuk vardı, doğrudur, ancak elektrik tellerini birbirine çarptırıp yangın çıkarmaya çalışmadık. O günlerde olan elektrik kesintileriyle ilgim yoktur. Yakın bölgede çıkan yangınlarla da alakam yoktur” dedi. Kaya, “suçluyu kayırmak ve suç delillerini yok etmek”ten tutuklandı.

BULUNAN TERLİK SAKLANDI

Oğlu Muhammet Kaya da Narin’e ait olduğu değerlendirilen bir terliği yolda bulduğu halde yetkililere bildirmemekle suçlanıyordu. Savcı amca Ömer Faruk Güran’a da bu soruyu sordu. Güran “Gördüğüm kadarıyla yangın elektrik tellerinin birbirine çarpması sonu meydana geldi. Kesinlikle elektrik kesintisi ve yangın çıkarmaya yönelik bir eylemde bulunmadım” dedi.

ARAMA SÜRECİNDE ÇIKAN YANGIN…

Nevzat Bahtiyar’a sorgusunda bu husus “Aramalar esnasında köyün elektriklerinin kesilmesinin nedeni neydi? Elektriği Salim Güran mı kesti?” diye sorulmuştu. Bahtiyar da cevaben “(Salim’in) Kesip kesmediğini bilmiyorum; sadece bizim köyün değil yan köylerin de elektriği kesilirdi. Ancak bu kadar sık elektrik kesintisi köyümüzde daha önce yaşanmadı” demişti.

Arama sürecinde köyde çıkan bir yangınla ilgili de Narin’in cesedinin sarıldığı battaniyeyi yok etmek için çıkarılmış olabileceği yorumları yapılıyordu ama savcılığın zanlılara bu konuda herhangi bir sorusu olmadı.

YANLIŞ İFADELERLE GÜVENLİK BİRİMLERİ YANLIŞ YÖNLENDİRİLDİ

Önceki gün tutuklanan Salim’in işçisinin 15 yaşındaki oğlu Ramazan A.’nın tutuklama gerekçesinde de zanlıların süreci nasıl yanlış yönlendirdiğine dair değerlendirmeler şöyle yer aldı:

‘Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağandışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı…”

KUZENLER DE GÖZALTINA ALINDI
Soruşturmada yeni şüphe ve deliller ortaya çıktıkça yeni gözaltılar da oluyor. Bu kapsamda dün İsa Kaya ve Şeyma Kaya da gözaltına alındı. Daha önce “delilleri yok etmek ve suçluyu kayırmak” suçlamasıyla tutuklanan Mehmet Şevket Kaya ve Muhammet Kaya’nın yakını olan bu 2 kişi de aynı suçlamalarla gözaltına alındı. Hediye Güran’ın ifadelerinin de bu iki kişinin gözaltına alınmasında etkisinin olduğu öğrenildi. İsa ve Şeyma Kaya’nın aramalar sürerken yaptıları asılsız ihbarlarla olayın seyrini değiştirmekle suçlandığı öğrenildi. Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada, aralarında anne Yüksel ve ağabey Enes Güran’ın da bulunduğu 11 zanlı tutuklanmıştı.

Narin cinayetiyle ilgili soruşturmada 13 Eylül’de gözaltına alınan yenge Hediye Güran’ın gözaltı süresi uzatıldı. Narin’in 21 Ağustos’ta evinin yoluna girerken son görüldüğü saat 15.15’ten sonra söz konusu eve iki kez girdiği belirtilen Hediye Güran’ın bugün (pazartesi) adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Hediye Güran, 21 Ağustos günü Van’dan Tavşantepe’ye traktörle dönen, WhatsApp kayıtlarını sildiği ortaya çıkan ve “suç delillerini yok etmek” gerekçesiyle tutuklanan 41 yaşındaki amca Fuat Güran’ın eşi.

ARAMALAR SIRASINDA JANDARMA GİZLİCE DİNLENMİŞ
Dosyaya soruşturmayı yürüten JASAT (Jandarma Suç Araştırma Timi) ekiplerinin hazırladığı bir tutanak da girdi. Bu tutanağa göre amca Fuat Güran, Narin’i arama faaliyetindeki jandarma ekiplerine görünmeden yaklaşıp ne konuştuklarını dinlemeye çalıştı. Bunu fark eden jandarma da durumu tutanak ile kayıt altına aldı ve savcılığa gönderdi. Gözaltına alındığında Fuat Güran’a bu tutanaktaki suçlama da soruldu. Güran “Kesinlikle kabul etmiyorum, sadece yardımcı olmaya çalıştım” diyerek bu suçlamayı reddetti. Fuat Güran da “suç delillerini yok etmek ve suçluyu kayırmak” suçlamasıyla tutuklananlar arasında…

Soruşturmada Salim Güran dışındaki amcalar, kuzenler ve diğer aile üyeleri “suç delillerini yok etmek ve suçluyu kayırmak” ile suçlanıyor. Bu suçlamanın dayanaklarından birini aile üyelerinin Narin’i en son nerede ve ne zaman gördüklerine dair beyanları oluşturuyor. Kuzen Birsen Güran, Narin’i en son 14.00’da kendi evlerinde geldiğinde görmesine rağmen amca Salim’in telkiniyle 17.40’ta söylediğini itiraf etmişti. Aynı şekilde Narin’in kuzeni Melike Güran da (15) ablası Birsen gibi Narin’i 14.00’da gördüğünü ama amca Salim’in telkiniyle 17.40’ta gördüğünü söylediğini savcıya anlattı. “Bunu Salim’i korumak için, cesedin bulunmaması için veya kolluk kuvvetlerini yanıltmak için yapmadık” diyerek kendini savundu. Ancak neden böyle yaptığını ise açıklayamadı.

CİNAYETİ ÖRTBAS ETMEK İÇİN…
Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi konuyla ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: “Narin’in cansız bedeni dere kenarına gömülü olarak bulunduktan sonra Tavşanlı köyünde cinayeti örtbas etmek için yaşananlar istihbarat servislerine taş çıkartacak seviyeye ulaştı.Narin’in cesedi bulunana kadar suskunluğa gömülen köyde, 20 ayrı sim kart üzerinden 59 sahte ihbarda bulunulduğu tespit edildi. Sim kartların ihbardan sonra imha edildiği belirlendi. Sahte ihbarların ise cinayeti aydınlatmak yerine hedef saptırmaya yönelik olduğu tespit edildi.

Şüphelerin üzerinde toplandığı isimlerden biri olan Salim Güran’ın yanında çalışan 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy’un ifadesi de bunlardan birisi.

RAMAZAN ATASOY NE DEDİ?
Ramazan Atasoy ifadesinde, Narin Güran’ın öldürüldüğü saatlerde tarlada yanlarında olduğunu anlatıyor. Salim Güran’ın telefonunun HTS kayıtları incelendiğinde ise Narin’in öldürüldüğü düşünülen15.21 ile15.46 saatleri arasında, itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın beyanıyla uyumlu olarak o saatlerde birlikte oldukları tespit edildi.Salim Güran ifadesinde, Nevzat Bahtiyar ile birlikte olduklarını reddederken baz istasyonunu suçladı. ”Baz analizleri yanlıştır” dedi.

HÂLÂ CANLI
Narin’le ilgili soruşturmada önemli ipuçlarından birini de Salim Güran’ın kurtarılan telefon konuşmalarından birinde Ramazan Atasoy’la aralarında geçen şu konuşmaydı:

Salim Güran: ”O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta.”

Ramazan Atasoy: “Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş.”
KAÇAK ELEKTRİK DEMİŞTİ
Salim Güran’a, “Daha ölmemiş” ifadesinin Narin’in yaşayıp yaşamadığına ilişkin mi olduğu soruldu. Salim Güran bunu da reddetti. “Mısır arazisinin sulamasını yaparken kullandığım trafonun elektriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti, Ramazan Atasoy’u bırakmış olduğum taş dibinden alması için aradım. Görüşme içeriği tamamen bununla alakalıdır. Narin’in ölümü ile herhangi bir ilgisi yoktur” dedi.

Ramazan Atasoy ise savcılıkta verdiği ifade de Salim Güran’ı yalanladı. ”Ben daha önce sürekli sulama işiyle uğraşmama rağmen böyle bir cihaz ya da düzenek görmedim. Kesinlikle aramızda böyle bir konuşma hatırlamıyorum. Ben böyle bir kaçak elektrik cihazı hiç görmedim. Hiç duymadım. Aramızda kesinlikle böyle bir konuşma geçmedi” dedi.

O SAATTE EVDEYDİ
Salim Güran, Narin’in kaybolduğu gün Diyarbakır’daki alışverişten sonra eşi ve çocuklarıyla birlikte eve saat 14.30’da geldiğini ancak yemek yemeden kapıda bırakıp çıkıp gittiğini söylüyor. İşçisi Ramazan Atasoy ise Salim Güran’ın 14.00-14.30 saatlerinde tarlada yanlarında olduğunu söylüyor. Ayrıca Ramazan Atasoy, Salim Güran’ın köyde olduğunu ifade ediyor ama Salim Güran köyden çıkıyor. Diyarbakır’da çocukları için alışveriş yaptıktan sonra tekrar köye dönüyor.

SAATLER TUTMUYOR
Ramazan Atasoy ifadesinde, ”Salim Güran, Batıkarakoç’taki tarlaya 14.00-14.30 arasında tekrar geldi. Tarlada birlikte oturup çay içiyorduk. Hatta Salim Güran babam Mehmet Selim Atasoy’u arayarak tarlaya çağırdı. Bir süre sonra babam Mehmet Selim Atasoy da yanımıza geldi” diyor.

TUTUKLAMAYA GÖTÜREN İFADE
Ramazan Atasoy, Salim Güran’ın yanıda çalışan işçisi. Ancak ifadesindeki çelişkiler onun Salim Güran’ı korumaya çalıştığı izlenimi uyandırdı. ‘Suça iştirak’ten tutuklanmasına neden oldu. İşte Ramazan Atasoy’un Salim Güran’ı Narin’in öldürüldüğü düşünülen saatler olan 15.15 ve 15.40 arasında tarlada yanlarında olduğunu anlatan ifadesi ‘suça iştirak’ten dolayı tutuklanmasına neden oldu.

ÇELİŞKİLİ BÖLÜM

İşte o bölüm: “Saat 17.00 sıralarında Salim Güran üzerini değiştireceğini söyleyerek yanımdan ayrılarak ikametgâhına gittiğini söyledi. Salim Güran yaklaşık yarım saat sonra üzerini değiştirip tekrar yanıma, yani Batıkarakoç tarafındaki mısır tarlasına geldi. Ben de o sırada işimi bitirmiştim. Kısa bir süre sonra babam Mehmet Selim Atasoy yanımıza geldi. Babam da gelince benden yemek hazırlamamı istedi. Yemeği hazırladım. Ben, Salim Güran ve babam yemeğimizi yedik. Hatırladığım kadarıyla 19.30-20.00 sıralarında Salim Güran’ın telefonu çaldı. Arayan kişi Salim Güran’a, Narin Güran’ın kayıp olduğunu söyledi. Salim Güran da babam ile birlikte arabaya binerek uzaklaştı.”

GÜRAN AİLESİNİN STRATEJİSİ
Yalan beyanlar yavaş yavaş yerini itiraflara bırakırken, Güran ailesinin bir strateji dahilinde hareket ettiği gözleniyor. Narin’in babası başta olmak üzere Güran ailesi olayı itirafçı Nevzat Bahtiyar’a yıkarak ailelerini bu işin içinden sıyırmaya çalışıyor. Eğer suçlu Nevzat çıkarsa Güran ailesi hem Salim Güran’ın etrafında kurulan aile içi gönül ilişkilerinden hem Narin’in öldürülmesinden kurtulmuş olacak. Böylece temize çıkmış olacaklar. Ama soruşturmada Salim Güran, Melek Güran ve Enes Güran üçgenindeki çember giderek daralıyor.”

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

AYM, İçişleri Bakanlığı’nın pasaport verme yetkisini iptal etti!

Anayasa Mahkemesi, İçişleri Bakanlığınca memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunanlara pasaport verilmemesine ilişkin yasa …

Bir yanıt yazın