Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
Aziz Dağtekin yazdı
Teslimiyet ile teselli aynı şeyler değil ama siyasi arenada bu terimlerin karıştırıldığını görüyorum. Oysa bize göre, teslim olduğun ne ise, teselli bulduğun da odur.
Mevlana buyuruyor ki, “Ve teslimiyet yalnızca Allah`adır. Allah`a teslim ol ki teselli bulasın!” Şimdi bu söz de nerde çıktı demeyin. Bu kadar iğneli sözler kime niçin diye sorabilirsiniz. Çok merak buyurmayın onu da açıklayacağım.
Son dönemlerde bir gerçeği gördüm ve öğrendim: İyi şeyler olduğunda sizinle birlikte olanlar gerçek dostlarınız. Sizinle birlikte seviniyor ve kazandığınız zaferlerle mutlu oluyorlar. Yanlış dostlar ise, sadece zor zamanlarda üzgün, destekleyici yüzleriyle ortaya çıkıyorlar, aslında sizin acılarınız onların mutsuz yaşamlarında bir anlamda teselli görevi görüyor.
Şimdi CHP’ de de böyle teselli ikramiyesi yüklü bir dönme dolap dönüyor. Deniliyor ki, “Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor.” Bana göre bu söylem çok yanlış. Çünkü; liderlik bu değil! İşini doğru yapana yönetici; doğru işi yapana lider denir. Liderler, motivasyonu kendileri sağlamazlar, yalnızca kilidini açarlar. İşte bu yüzden ki, CHP yönetimi ve gönül verenleri yanlış yolda, yanlış sevdada hatta yanlış teselli ikramiyesi peşindeler!.. Dünyada hiçbir muhalif lider gördünüz mü? Muhalif söyleyecek, iktidar yapacak. Evet biz Türkiye haricinde hiçbir yerde görmedik. İşte yanlış burada!
CHP liderinin ve gönül verenlerinin “Kılıçdaroğlu söylüyor, iktidar yapıyor” sözü bana göre, bir teselliden öteye gitmiyor. Kılıçdaroğlu’nun: işte görüyorsunuz. Ben KYK dedim iktidar yaptı. Ben promosyon dedim iktidar yaptı. Ben ÖTV ve KDV dedim iktidar yaptı. En son EYT dedim, iktidar yaptı” söylemi, ilk üç gün destek buldu ama artık yeter. Bu söylemle devam edilirse milletin yüzde 90’ı, “ Kılıçdaroğluna ve Millet İttifakına O halde böyle devam et. Sen söyle, iktidar yapsın” demez mi sizce!..
Sonuç itibariyle gördüğümüz o dur ki, eylem ve söylemiyle tutarlık göstermeyen Kılıçdaroğlu ve millet ittifakı teselli ikramiyesi peşinde, iktidar yolunda değiller. Eğer iktidar yolunda olmuş olsalardı donanımlı ve proje yüklü bir seçim beyannamesi hazırlarlardı. Ama nerede o yetenekli liderler. Sonuç itibariyle bildiğimiz gerçek bir realite var. O da başkalarına eylem ve söylemiyle hizmet eden, diğerine hükmedemediğidir.
Uzun lafın kısası iktidar hesabı olmayanlara seçmenin söyleyeceği tek anlamlı şey, “Madem ki sen söylüyorsun, Erdoğan yapıyor. O halde sen yapıcı muhalefete devam et. Yani sen söyle Erdoğan da yapsın. Bu kadar şatafata ne gerek var? Ne güzel iş demi?
