Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na yaptığı 8 milyon dolar bağış ile gündeme gelen Torunlar Holding’in sahiplerinden Mehmet Torun “Ben bu bağışın şerefiyesinin Kızılay’a kalmasını istiyorum. Madem yanlıştı, Kızılay kabul etmeseydi” dedi.
Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na yaptığı 8 milyon dolar bağış ile gündeme gelen Torunlar Holding’in sahiplerinden Mehmet Torun, Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’nın sorularını cevapladı.
Sarıkaya’nın “Kızılay’a yardımı veriyorsunuz. Kızılay Ensar Vakfı’na aktarıyor; o da TÜRGEV’e aktarım yapıyor. Neden dolaylı bir yönteme başvurdunuz. Neden doğrudan vermediniz?” sorusuna “Bizim buradaki muhatabımız Ensar Vakfı… Kamu yararına çalışan bir vakıf olduğu kararı bulunan bir vakfa bağış yapmakla Kızılay’a bağış yapmak arasında hukuki ve ekonomik açıdan bir fark yoktur. Derdimizin herhangi bir ekonomik menfaat olmadığı bağışçı olmamızdan da anlaşılmaktadır” cevabını verdi.
Sarıkaya’nın sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Torun’un bunlara verdiği cevaplar şöyle:
-Fark vardır, birinde vergi sıfırdır, diğerinde ancak yüzde 5 kısmını bağış yapabilirsiniz.
Kızılay’da matrahınız kadarını düşersiniz, diğerinde kurum kazancının yüzde 5’ini düşebilirsiniz. Yüzde 5’ini aşan kısmı vergiye tabidir. Yani 100 milyon liralık bir kurum kazancınız varsa 10 milyon da yardım yapmışsanız, bunun 5 milyonu vergi dışıdır, geriye kalan 5 milyonu ise vergiye tabidir. Takdir edersiniz ki bizim kazancımızın sınırı bu yüzde 5 oranını çok rahat karşılıyor. Biz Kızılay veya Ensar olsun hangisine yaparsak yapalım, matrahtan indireceğimiz kısım aynı.
-Diyorsunuz ki Kızılay ile Ensar’a bağış yapma arasında hukuki ve ekonomik bir fark yok. O zaman neden doğrudan kendilerine yapma yerine dolambaçlı yol izlediniz? Siz Kızılay’a, Kızılay Ensar’a, Ensar da TÜRGEV’e. Bu da “Kızılay Keyman Adası mı?” eleştirilerini yaratıyor. Buna ne diyeceksiniz?
Bizim buradaki düşüncemiz şu; Kızılay ile bizim başka bağışlarımız da var. Bu işin şerefiyesi Kızılay’a ait olsun. Bağış da bizden kaynaklansın istedik. Yoksa biz kendi paramıza ne gibi bir şey düşünebiliriz. Zaten para bizim. Yani başkasının parası da antin kuntin yapalım, aradan götürelim diye düşünüldüğü söylenebilir. Ama para bizim. Bizim antin kuntin işimiz olmaz.
-Ama kullandığınız araç kamunun ortak referans noktası olan Kızılay…
Kamunun ortak değerine halel getirecek bizim bir düşüncemiz de eylemimiz de yok. Kamunun değerli kuruluşunun aracı olması, yani şartlı bağışçı kurumda Kızılay adı geçiyor. Bizim adımız geçmiyor. Yani şerefiye diye bir şey vardır. Caddenin bile önde olanının bir şerefiyesi vardır, iki sokak arkada olan binaların bile farklı şerefiyesi vardır. Bunun dışında başka bir amaç varsa bunu çıksın biri söylesin.
-Sadece şerefiyesi Kızılay’ın olsun mu?
Başka bir şey yok. Biz 15 Temmuz sonrası bağışlarımızı daha çok Kızılay üzerinden yapma kararı aldık. Bu bizim bir ilke kararımız…
-Kızılay Genel Başkanı sizin ‘vergiden kaçınmak için yaptığınızı’ söylüyor. Size böyle bir suçlaması var.
Vergiden kaçınmadığımı açıkladım. Buyurun işte. Bu şirketler bağımsız denetim ve uluslararası bağımsız denetim şirketleri tarafından da denetlenen şirketler. Benim keyfiyetimle yürütülen şirketler değil. Sorumluluğumuz var burada. Bir bağış yapmak yani %22 kurumlar vergisinden indirim için bağış yapmak gibi bir iddia akla sığmıyor. Yapacağınız bağış matrahtan düşüleceği için sadece yüzde 22’lik kısmından indirim alırsınız. Kalan matraha da yüzde 22 uygularsınız. Bunun 8 milyonun vergi getirisi 1 milyon 600 bin olur. Ödeyeceğiniz vergiden de %5 düşmezsiniz. Vergiye tabi kurumlar vergisi diyelim 100 milyon lira ve 10 milyon bağış yaptıysanız bunun ancak yüzde 5’i kadarını düşebilirsiniz. Yani 5 milyon lirayı 100 milyondan düşüp, 95 milyon üzerinden vergi öderseniz. Bizim için bunun 5 milyonun çok üzerinde bir rakam söz konusu. 100 milyon olsa bile 5 milyona kadar vakıflara bağışa zaten kanun izin veriyor.
-Ne kadar vergi verdiniz? 2017’de tahakkuk eden vergi matrahı ne kadardı?
Hatırlamıyorum, ama düşebileceğimiz yüzde 5’in çok üzerinde bir rakam. 8 milyonun çok üzerinde bir rakam. Ensar’a yapsaydık, matrahın yüzde 5’ini düşecektik; matrahın yüzde 5’i zaten var bizde. Biz ödeyeceğimiz vergiden 8 milyon doları düşmedik, matrahtan düşüyoruz. Onun için bir yere bağış yaparken vergi boyutunu düşünmüyor, vergiden çok daha fazlası cebinden çıkıyor.
-O zaman niye Kızılay?
Söyledim işte… Bir şeyi değiştirmiyor. Başkent Gaz’ın vergiden kaçırma gibi bir durumu yok zaten…
-TÜRGEV’e 31 ev almışsınız zaten, neden doğrudan yardım yapmadınız?
Uygun görmüyorum, buna cevap vermeyeceğim…
Göz Atmak İster misiniz?
Tüketiciyi aldatanlara 11 ayda 223,9 milyon lira ceza kesildi!
Reklam Kurulu’nun kasım ayı toplantısında kasım indirimleri ile ilgili yapılan uygunsuzluklarla ilgili 151 dosyaya 19 …