Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
Papa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Ukrayna savaşındaki ‘barış’ amaçlı ve arabuluculuk adımlarını takdir etti.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Francius, yeni yıl vesilesiyle Vatikan’daki büyükelçileri kabul etti.
Papa Franciscus, dünyadaki savaşlara ve bölünmelere dikkat çekerek “barış” temennisinde bulundu.
Papa Franciscus, diplomasinin, sorunların çözümü, iş birliği ortamının oluşması ve ortak ihtiyaçların karşılanması için önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, görüşmeye dair twitter hesbından açıklama yaptı.
“Türkiye’nin arabuluculuk çabaları Vatikan’da takdir topluyor”
Göktaş, Papa Franciscus’un, tokalaşma sırasında kendisine söylediği “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan barışı sağlamaya yönelik gayretlerini sürdürmeli.” ifadelerini aktarırken, “Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk çabaları Vatikan’da da takdir topluyor.” şeklinde vurguladı.
“Bir an evvel son bulması için çağrımı tekrar etmek zorunda hissediyorum”
Ukrayna’daki savaşın sadece ölüm ve yıkıma değil, aynı zamanda açlık ve soğuktan ölümlere de yol açtığını kaydeden Papa Franciscus, “Enerji ve gıda üretimi alanlarındaki yansımaları nedeniyle etkileri başta Afrika ve Orta Doğu olmak üzere Avrupa’nın dışında da tüm bölgelerde hissedilen bu anlamsız çatışmanın bir an evvel son bulması için çağrımı tekrar etmek zorunda hissediyorum.” dedi.
“Kudüs ismi çatışma sahnesi olmuştur”
Papa Franciscus, İsrail ve Filistinli yetkilileri, iki devletli çözüm için diyalog yoluna çağırdı. Papa Franciscus, Vatikan’ın, Filistin ve İsrail arasındaki çatışmayı da endişe ile takip ettiğini belirterek, “Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için kutsal bir şehir olan Kudüs bundan bilhassa etkileniyor. Kudüs ismi barış şehri olma misyonunu anımsatır ancak maalesef bir çatışma sahnesi olmuştur.” diye konuştu.
Kudüs’ün tekrar barış içinde birlikte yaşama sembolü olabileceğine inandığını dile getiren Papa Franciscus, “İsrail Devleti ve Filistin Devleti yetkililerinin, iki devletli çözümün uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uyumlu bir şekilde tüm yönleriyle hayata geçirilmesi amacıyla doğrudan diyalog kurmaya ilişkin cesaret ve kararlılıklarını tekrar toplayabileceklerini umuyorum.” dedi.
