Reform söylemleri ve Merkez Bankası’nın hamleleri yabancı güvenini perçinledi. Son üç ayda 28 milyar dolar yabancı girişi gerçekleşti. Türkiye 6 Kasım’dan bu yana risk primi en fazla düşen ülke olurken, TL değer kazanımında liderlik koltuğuna oturdu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yargıda ve ekonomide reform eksenli yeni dönem mesajları ile Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede kararlığını ortaya koyan hamleleri, Türkiye’ye yabancı ilgisini perçinledi. 6 Kasım’dan bu yana TL dolar karşı değer kazancında kendi liginde ilk sırada yer alırken, Türkiye bu süreçte risk primindeki düşüşle de en iyi performansa imza attı. Türkiye’ye 3 ayda rekor yabancı sermaye girişi oldu. Swaplar, sendikasyon kredileri, tahvil ihraçları ve hisse senedi ile tahvil-bono piyasasına gelen yatırımlar dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre son 3 ayda 28.2 milyar dolarlık yabancı girişi oldu.
DOLAR 4 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE İNDİ
6 Kasım’da 8.57 TL ile tarihi zirveyi gören dolar, 7 Kasım’da Merkez Bankası başkanlığı koltuğuna oturan Naci Ağbal’ın, her açıklamasında enflasyonla mücadeleye vurgu yapıp bunu iki Para Politikası Kurulu toplantısında 675 puanlık faiz artırımı ile perçinlemesi sayesinde düşüşe geçti.
Türk Lirası o tarihten bu yana dolar karşısında yüzde 15 değer kazandı. TL dolar karşısında en fazla değer kazanan para birimi oldu. Dolar 7.34 TL’nin altına inerek son 4 ayın en düşük seviyesine geriledi.
RİSK PRİMİNDE SERT DÜŞÜŞ
Yatırımcıların Türkiye’ye bakış açılarının pozitife döndüğünün en belirgin etkisi risk priminde (CDS) görüldü. 5 yıllık risk primi 6 Kasım’dan bu yana yüzde 42.66 geriledi. Türkiye bu süreçte risk primim en fazla düşen oldu. 6 Kasım’da 530 puanın üstünde olan CDS, 310’nun altına inerek pandemi öncesi seviyeye düştü.
BORSAYA REKOR DAYANMIYOR
Ekim sonuna kadar Borsa İstanbul’da rekor satış yapan yabancı yatırımcılar, kasım ayıyla birlikte muhteşem bir dönüşe imza attılar. Yabancılar son 6 haftada 1.5 milyar dolarlık net hisse senedi alımı gerçekleştirdi. Borsa İstanbul, 6 Kasım’dan bu yana yaklaşık yüzde 25 ile dünyanın en fazla yükselen beşinci piyasası oldu. Borsadaki şirketlerin piyasa değeri 6 Kasım’dan bu yana 254 milyar lira artarak 1 trilyon 750 milyar TL ile tarihi zirveye ulaştı. Borsa İstanbul son 1 ayda ise yüzde 15 ile dünyanın en fazla yükselen piyasası olmayı başardı.
BU SÜREÇTEN GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ
Yakın tarihin en büyük küresel sağlık krizinin tecrübe edildiği bir yıl olan 2020’nin geride bırakıldığına işaret eden Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının oluşturduğu olumsuz koşullar nedeniyle ekonomik aktivitenin zayıfladığı ve finansal piyasalarda belirsizliklerin arttığı bir döneme şahit olunduğunu bildirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, milletin yeni yılını kutlayan Elvan, “Salgın sonrası dönemde küresel ekonomide, güçlü ve rekabetçi ülke olma kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda makroekonomik ve yapısal reformları hızla hayata geçirerek, uluslararası normlara uygun, şeffaf ve öngörülebilir politikalarla bu süreçten güçlenerek çıkacağız” dedi. Elvan, 2021’in önemli başarılara imza atıldığı bir yıl olması temennisinde bulundu.
İYİLEŞME DEVAM EDECEK
TERA Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, “Ekonomide yeni dönem ile beraber reform sürecinin ön plana alındığı, enflasyonla mücadelenin en başa konulduğu, maliye politikası ile para politikasının eş güdümlü ilerlemesine dair yönlendirmenin yapıldığı bir dönemde risk maliyetimiz azalırken, yabancı yatırımcının da ilgisi arttı” dedi. Merkez Bankası’nın hamlelerinin Türk varlıklarının konumunu güçlendirdiğine dikkat çeken Erkan, “CDS’ler düşüyor, bu dış borçlanma profili açısından olumlu. Kısa vadede sıcak para girişi ile beraber iyileşmenin sürdüğünü göreceğiz. Borsada pozitif trendin devamını, CDS’lerdeki iyileşmenin sürmesini ve TL’nin değer kazancı eğiliminin ön planda olmasını bekleriz. Politikalar bu doğrultuda ilerlediği sürece TL değer kazanmaya devam edecektir” diye konuştu.