Ciğerlerimizi yakan hainler hem aynı adresler tarafından yönetiliyor hem de fonlanıyor. Ciğerlerimizi yaktıklarını ilan eden ancak FETÖ’den tepki gelince de bu paylaşımlarını geri çeken PKK’nın yan kolu ateşin çocukları ciğerlerimizi derinden yaktınız, inşallah sizin de ciğerleriniz yansın!
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (World Wildlife Fund) yangın raporuna göre yangınların sadece yüzde 4’ünün doğal yollarla çıktığını ileri sürüyorken, o sebeple iklim değişikliği nedeniyle yangının çıktığı sözleri, bize göre bilimsel dayanaktan yoksundur. Bugün yanan orman miktarı, Türkiye’nin 10 yılda yanmış olan alanlardan daha fazladır. Demek ki bu küresel ısınmadan kaynaklı veya tesadüfi sıradan bir yangın değildir.
Bu kasıtlı ve beli tarafların işbirliği sonucu çıkarılan yangınları iklim değişikliğine bağlamamız biraz aptalca bir davranış olmaz mı sizce! Yangınları PKK’nın üstlendiğini ancak FETÖ’nün tepkisi üzerine söz konusu tweetler silinmiştir.
Kimse bizden terör örgütü PKK’nın çocuk istismarı konusunda alışıla geldik bu tarzlarını unutmamızı istenmesin.
Terör örgütü PKK bu yangınları üstlendiğinde Almanya’ya kaçmış FETÖ’cü vatan hainleri tarafından azarlandığını, Türk Degs twitter hesabını takip ettiğinizde orada göreceksiniz. Bu paylaşımdan dolayı FETÖ’cü hainler tarafından PKK tenkit edilmiştir.
“Üstlenmenin zamanı mıydı? Türk devleti aciz içine düşmüştü tam da yıkılmak üzereydi, iyi halt yediniz” diye amiyane tabiriyle fırçalar atılmış ve terör örgütü sahiplenme tweetini ve yazılarını silerek geri çekmiştir. Biz bunları nereden biliyoruz? Türk Degs hesaplarını kontrol ettiğimizde görüyor ve buradan kamuoyuna duyurduklarını anlıyoruz.
Unutmamak gerekir ki; Türkiye’de bir çevre terörü gerçeği vardır. Bunu iklim değişikliği şeklinde açıklamak, içte PKK, vatan hainleri ve FETÖ’nün dışta ise, Türk ve Türkiye düşmanlarının ortak söylemidir. Hedef Ak Parti iktidarı değil, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Ancak bu yangınlarla Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün parçalanması hedeflenmiştir. Bunu da daha önce farklı yollarla denediler ama başaramadılar.
Şimdi de bu alçak saldırıyı “çevre terörü” ile yapmaktalar ve açıkça söylemektedirler. Bu yangınlarla “devletin düşeceği” imâ edildiği gibi, devletin aciz kaldığı, vatandaşını koruyamadığı söylenmek istenmektedir.
Unutmamak gerekir ki PKK’yı fonlayan hasım unsurlar ve düşmanlarımız ortak mecrada buluşuyorlar. Çünkü; PKK’nın Yunanistan’ın Lavrion kentinde kampı olduğunu unutmamak gerekir. Bu yüzden bütün firari FETÖ’cülerin Yunanistan’a kaçmasının da tesadüf olmadığını artık görmek lazım.
Türk ve Türkiye düşmanlarının kümelendiği yer Yunanistan’dır. Burada ABD ve PKK aynı zamanda FETÖ elebaşının Yunanistan kardeşliğini bilmeyenimiz yoktur. Türkiye’de Kürt kökenli vatandaşlarımızın PKK ile eşleştirilmesi asla doğru değildir. Bizdeki Türk tanımı anayasal vatandaşlıktır. Sakın oyuna gelmeyelim. PKK bir terör örgütüdür. Ermeni ASALA’nın devamı olan PKK, Kürtleri ve Kürt kökenli kardeşlerimizi kesinlikle temsil etmiyor.
Sonuç itibarıyla ciğerlerimizi yakanların nihai amacı PKK’yı fonlayan hasım unsurların olası bir facianın ardından “daha Termik Santrallerinizde güvenliği sağlayamıyorsunuz, Türkiye’de Nükleer Santral kurulması dünya adına tehdit olur” algı yönetimi ile hem dünyayı Türkiye’ye karşı cephe aldırmak hem de Türkiye’ye karşı küresel bir işgal hareketi başlatmaktır.
Dolayısıyla hepimizi yasa boğan, canlı ve cansız tabiata zarar veren bilinçli ve organize bir şekilde eş zamanlı başlatılan Orman Yangınları küresel ısınmadan değil, küresel işgal girişimi ile çıkarılmıştır! Kimse bu gerçeğin göz ardı etmesin.