İş yerinde mesai arkadaşlarının dedikodusunu yapan işçi, tazminatsız kovuldu. Mahkemenin yolunu tutan işçiye kötü haber Yargıtay’dan geldi. Yüksek mahkeme, mesai arkadaşlarına iftira atan, onların dedikodusunu yapan işçinin tazminatsız kovulmasının önünü açtı.
Bursa’da yaklaşık bir buçuk yıldır çalıştığı işyerinde Z.T. ve T.Ö. adlı çalışanların dedikodusunu yapmakla suçlanan işçi kovuldu. İş Mahkemesi’ne dava açan işçi, iş yerinde uyumlu biri olduğunu, iş akdinin İş Kanunu’nun 25/II-d. maddesi gereği feshedildiğini, ancak feshin haksız olduğunu söyledi. İşçi, iş yerinde konuşmanın dedikodu mahiyetinde olmadığını, işyeri çalışma barışını bozmadığını, iş yerinde gruplaşmaların ve konuşmaların olmasının insanın doğası gereği olduğunu öne sürdü.
İş akdinin haksız gerekçelerle feshedildiğini savunan işçi, bu sebeple kendisine kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini talep etti.
“AMİRİN YALAKASI”
Davalı işveren avukatı ise davacının, Z.T. ve sorumlu T.Ö. arasında duygusal bir ilişki olduğunu iddia ettiğini, Z.T.’ye hitaben “Amirin yalakası. Dost hayatı yaşıyorsunuz, seni onun için koruyup gözetiyor” demek suretiyle iftira atıp hakaret ettiğini iddia etti. Mahkeme, olayın geçerli feshe dayanak yapılabileceği, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı alabileceğine hükmetti.
Kararı davalı temyiz etti, Yargıtay 9. Hukuk Dâiresi emsal bir karara imza attı.
Kararda ”İşçinin İş Kanunu’nun 25. maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesi, geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Yapıcı ve objektif ölçüler içerisinde belirli bir uzmanlık alanı ile ilgili eleştiri ya da işletmedeki bozukluk ya da uygunsuzluklara ilişkin eleştiri söz konusu olduğunda geçerli fesihten bahsedilemez. Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının iş arkadaşı kadın işçi Z.T.’ye ‘amirin yalakası, dost hayatı yaşıyorsunuz, seni onun için koruyup gözetiyor’ dediği, bunun ilgili olarak işverene verilen şikâyet dilekçelerinden anlaşılmaktadır. Davacının, evli olan Z.T. ve T.Ö.’nün aralarında dost hayatı yaşadıklarına dâir dedikodular yaptığı ve bu hususun yönetime intikal ettiği anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı 4857 sayılı yasanın 25/II-D maddesi gereği iş yerinde başka bir işçiye sataşma olup, işverene haklı fesih imkânı vermektedir. İş akdi haklı olarak feshedilen davacının kıdem ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kararın açıklanan sebepten dolayı bozulmasına oy birliğiyle karar verildi” denildi.
Göz Atmak İster misiniz?
2. “Çiftlik Bank” vakasında 50 milyon liralık hindi çiftliği vurgunu!
Kamuoyunda ‘Çiftlik Bank’ dolandırıcılığı olarak bilinen olayın bir benzeri Ankara’da yaşandı. Bir kamu kurumunda memur …