Ne kabile devletiyiz ne de Tarzan çocukları değiliz

Aziz Dağtekin Yazdı 

Mültecilere dönüş yolunu açıp ‘Teröristan’ hayalini bitirecek Erdoğan-Esad zirvesinden önce, içeride ve dışarıda fitne ateşinin yakılmasını çok manidar buluyoruz. Türkiye ve Suriye normalleşmeyi konuşurken, Kayseri’de olayların çıkması, Suriyelilerin evlerinin yakılması, aynı gün sınırın öte yanının karışması tesadüf olduğunu mu sanıyorsunuz? 

 Suriye’de sizce neden ABD, Rusya, İsrail, İran ve batı varlığı değil de Türk varlığı hedef alındı? Cevabı çok açık. Bir SMO komutanı Batılıların İsrail’e ve PKK’ya alan açmak için “Namluyu Türkiye’ye çevirin, istediğinizi verelim” dediğini hatırlatmak isteriz. Uzun bir süredir Suriyeli sığınmacılar üzerinden kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan olumsuz hava ve gerilimin artışına sebep olan provokasyonlar önce Kayseri’de akabinde Suriye’de baş göstermesi organize işlerin habercidir. 

 Bildiğimiz ve öngörümüz odur ki; Türkiye düşmanı unsurların başını çektiği bazı mahfillerin kamu düzenini test etmeye dönük provokatif faaliyetlerle ülkemizin huzurunu bozma çabaları, devletimizin tüm unsurlarıyla birlikte özverili çalışmaları sayesinde amacına ulaşamayacaktır. Bot hesaplarla ülkemizin huzur ve sükununu bozmaya niyet edenler emellerine asla ulaşamayacaklardır.  

 Bu kapsamda özellikle sosyal medyanın birçok platformunda ortaya atılan asılsız iddialara, manipüle edilmiş bilgilerle kasıtlı olarak yapılan haberlere ve vatandaşlarımızı provokasyona sevk edecek tüm dezenformasyon faaliyetlerine karşı devletimizin ilgili birimleri İletişim Başkanlığı koordinasyonunda 24 saat esasına göre çalışmalarını sürdürmeleri gerekirken, sağ duyu vatandaşlarımızın da bu oyuna gelmemeleri en büyük dilek ve temennimizdir.  

 Devletimizin komşularımızla barış yolunu açacak olan ve büyük bir titizlikle başlatmış olduğu çalışmaları sulandırmak, vatan hainlerine saha açmak için ayin nöbetine tutuşanların bilmesi gereken çok önemli bir husus vardır. O da ayranımızı fazla kabartmamalarını öneririz. Devletimizin başlatmış olduğu normalleşme çalışmalarına destek olmak amacıyla her zaman olduğu gibi asılsız haberlere prim verilmemesi, içeriklerin yayılımında dezenformasyon boyutunun ve ihtimalinin göz önünde bulundurulması ve resmi makamlarımız başta olmak üzere yalnızca güvenilir kaynaklara itibar edilmesi konusunda herkesin hassas davranması önem arz etmektedir. 

Ey eli kanlı provokatörler! 

Ey Teröristan devleti hayalini kuranlar! 

Ey Türk’ü çaresiz ve sahipsiz sananlar! 

Ey Türk’ü ekonomik kıskaç ile köşeye kıstırmayı hedefleyenler! 

 Siz Türk’ü bir kabile devleti mi sandınız? Kökü 10 bin yıllara dayanan devletimizin egemenlik alametlerini aşağılamak ve çiğnemek yanınıza kar kalacağınızı mı sanıyorsunuz? 

 Unutmayınız ki, Türk Milleti 1923 ten beri tarihi olan bir millet değildir. Türk Milleti bin yıllık tarihi olan bir millet de değildir. Türk Milleti 10 binlerce yıllık tarihi olan dünyanın en uzun, en şerefli bütün insanlığa en büyük hizmetleri vermiş insanlığa bu katliamcı Siyonistlere, AB’ye, batıya, bu batası batıya medeniyeti defalarca götüren ve anlatan asil bir millettir. 

Türk Milleti, 10 binlerce yıldır bu yamyam barbar, provokatör, işgalci, katliamcı batıya medeniyeti her türlü insanlık anlayışını bilimi, tıbbı, kimyayı cebri defalarca gidip bunlara medeniyeti öğretendir. Biz de bu asil milletin torunlarıyız. Türk’e düşmanlık edenler gafiller unutmayınız ki; Bu devlet kabile devleti değil biz de Tarzan çocukları değiliz. Bu böyle biline. Düşmanlığınızı da provokatörlüğünüzü de buna göre yapın.